Foto Gaste

Can Akgümüş'ün son dört yılda odaklandığı fotoğraf serilerinden yola çıkan “Yutulmuş” isimli sergi, ismini sanatçıya bu yıllarda eşlik etmiş Ursula Le Guin’in “Yerdeniz” hikayelerinden alıyor. Yutulmuş, insanın ve doğanın döngüselliği üzerine oluşturulmuş bir anlatı olarak şekilleniyor. Yutan ve yutulan metaforları, döngü halinde birbirinden beslenen ve böylece yenilenen bir varlığa benzetiliyor. Etken ve edilgen roller yer değiştirerek hiyerarşisi tahmin edilemeyen bir hareketle, yerine alt üst olmuş, biraz karanlık ama içinde parıltılı hazineler saklayan, zamandan ve tanıdığımız gerçeklikten bağımsız bir evren bırakıyor.

Fotoğraf bir kanı değildir. Yoksa öyle midir?* Fotoğraf günümüzde hala görsel sanat dalları içerisinde en üvey çocuk muamelesi göreni. Hepimizin dijital kameralar, hatta o kadar uzağa gitmeye gerek bile yok, akıllı telefonlara sahip olduğu, Photoshop ya da Instagram filtreleri ile haşır neşir yasadığı bu çağda hepimiz “fotoğrafçılığa” kolayca soyunabiliriz. Hepimizin içinde bir Instagram fenomeni olma potansiyeli yatıyor ya da en azından böyle inandırılıyoruz. Bunu ben de yaparımcılık anlayışının hakim olduğu, insanların gördüğünü anında bir “click” ile ölümsüzleştirdiğini zannederken çarcabuk tükettiği bir çağda fotoğrafa sanat olarak aslında her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.