Kıvılcım Güngörün’ün ‘Gelişi Güzel’ başlıklı sergisi şehrin yapay, sıkışık, geometrik formları ile doğanın dağınık, asimetrik ve öngürülemez halinin ikilemi üzerine kurgulanır. Analog çekimin anlık ve tesadüfi özelliğinden etkilenen Güngörün, üzerinden ayırmadığı fotoğraf makinesi ile geçtiği yerlerin bellek kayıtlarını tutarak rastlantının estetiğini araştırır. Şehir ve doğa ikilemine formlar, renkler ve materyaller üzerinden yaklaşan sanatçı ‘Gelişi Güzel’ sergisinde, fotoğraf arşivinden bir seçkiyi, toprak, tuval, tente, pleksiglas gibi yapay ve doğal malzemeler ile ürettiği bir dizi enstalasyon aracılığıyla yeniden yorumluyor. Pleksiglas kutular ve plakaların içine yerleştirilen fotoğraf serisinde gri tonlar ve geometrik formlar şehir estetiğine gönderme yaparken, bir diğer seride zemine yerleştirilen renklendirilmiş toprak öbekleri, duvara asılı doğadan karelerin yansımalarını temsil eder. Yeşil bir inşaat tentesinin ardından izlenen fotoğraf se...