Robert Mapplethorpe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Robert Mapplethorpe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı

Robert Mapplethorpe Sergisi Galeri Nevde


Sergide, biyografik bir anlatımdan kaçınarak daha az bilinen eserleri aracılığıyla Robert Mapplethorpe'un farklı bir bağlama yerleştirilmesi ve sanatının en esas yönlerinin görünür kılınmasıyla, izleyicilere yeni bir bakış sunulması hedefleniyor. Bu sebeple, üretimleri arasında en az kurgulanmış olan; hatta belgeleyici sayılabilecek S&M görüntüleri, Polaroid'leri ve otoportreleri seçkinin dışında tutuluyor.

Eserlerinde heykelsi ve resimsel nitelikleri vurgulamak Mapplethorpe'u kariyeri boyunca yönlendiren bir dürtüdür. "Photo-Seccessionists" akımın Stieglitz, Day ve Steichen gibi isimlerinin yanı sıra fotoğrafın öncüsü Nadar'dan büyük ölçüde etkilenen Mapplethorpe'un fotoğrafları 1970'lerin başında klasik bir form anlayışına doğru evrilir. Buna paralel olarak, Polaroid'i bırakıp, kare formatlı vizörün sınırları içinde daha yavaş çalışmasını zorunlu kılan Hasselblad 500'ü kullanmaya başlamasıyla sanatında doğaçlamayı bütünüyle terk eder.
Bu yalın kompozisyonlara büyük bir denetim ve formlara yönelik takıntılı sayılabilecek bir ilgi hakimdir. Özün açığa çıkartılması, nesnenin gerçeğe uygun olarak yeniden üretimini ikinci plana atmak pahasına fazlalıklardan arındırılmasını gerektirir. Susan Sontag'in sözleriyle, Mapplethorpe'un eserleri "birşey hakkında bir gerçek değil, o şeyin en güçlü hali" dir. Fotoğrafın anlatımcı yönü bütünüyle bastırılır ve biçimin kendisi nihai öncelik haline gelir.
Mapplethorpe'un ışık ve hareket üzerindeki mutlak kontrolü üretim sürecinde önemli bir faktördür. Chiaroscuro varyasyonları geometrik formlara hacim kazandırırken, hareketsizlik heykelsi etkiyi güçlendirir. Zamanda asılı kalmış olmakla birlikte her bir imaj önceden hesaplanarak rastlantısallığı tamamıyla bertaraf eden, uzun ve zahmetli mise-en-scene'lerin sonucudur.

Cumartesi

Fotoğrafın Tüm Öyküsü

İnsanlar, her zaman, anı yakalayıp onu başkalarıyla paylaşabilecek imgelere dönüştürmeye çabalamıştır. Bir temaya odaklanıp onu karakalem, boya gibi araçlarla tuvale dökme yüzyıllar boyunca ressamların işiydi. 1839’da ise, anı oracıkta kaydedebilen yepyeni bir macera ortaya çıktı: fotoğraf. İlk başlarda karmaşık ve çok zaman alan bir süreç gerektiren fotoğraf, hızla evrilerek dünyayı göz açıp kapayıncaya kadar kayıt altına alma gücüne erişti. Peki günümüzde, yani her gün milyarlarca karenin çekildiği bir ortamda neden bazı fotoğrafçıları ve onların yapıtlarını özellikle önemsiyoruz? 

Yılın Basın Fotoğrafları" Yarışmasında Ödüller Sahiplerini Buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır aralıksız olarak düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasının 2024 sonuçl...