
Yaşamımız boyunca birçok şeyi görür, okur ve dinleriz. Tümünü hafızamıza kaydederiz. Zaman biriktirdiklerimizin bir kısmını erozyona uğradır. Kaybetme korkusu belirince kayıt altına almaya çalışırız.
Kayıt altına almak üç evrede gelişir. Bildiklerimizi ya konuşma yöntemiyle başkalarına anlatarak dilden dile nesilden nesile sözel aktarılmasını veya yazarak yüzlerce yıl korunmasını sağlarız. Üçüncü yol ise görsel olarak kayıt altına almaktır. Fotoğraf, resim, karikatür, heykel, minyatür, gravür ve sinema… görselliğin dilini oluşturur.
Fotoğrafçılar için sınır ve yabancı tanımı yoktur. Bilinmeyen coğrafyalar ve yüzler deklanşöre bastığımız andan itibaren kendimize dönüşür.
Fotoğrafçı bazen bir gezgin, bazen de haber peşinde koşan bir muhabirdir.
Bizlerde an içinde yeryüzünde biriktirdiklerimizin bir kısmını fotoğraf diliyle sizlerle paylaşmak istedik.
Süleyman Gündüz& Uğur Günyüz
Kaynak: http://www.beyoglu.bel.tr