Şahin Kaygun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şahin Kaygun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar

Şahin Kaygun ve Tahir Ün Polaroid Projesi Sergisinde

Nitelikli ve kapsamlı sergiler yapan Fotoğraf Sergisi Vakfı (FEP) tarafından düzenlenen "Polaroid Projesi Sergisi", ilk olarak 3 Haziran 2017 tarihinde fotoğrafseverlerle buluşacak. Küratörlüklerini William Ewing, Barbara Hitchcock, Gary Van Zante, Deborah G. Douglas ve Rebekka Reuter'ın yaptığı ve Dünya'yı gezecek olan sergide Uluslararası Polaroid Koleksiyonu'ndan seçilmiş çalışmalar yer alacak.

Şahin Kaygun ve Tahir Ün'ün  (1989) Polaroid çalışmalarından iki fotoğrafın da  yer alacağı sergide Aaron Siskind, André Kertész, Andy Warhol, Ansel Adams, David Hockney, David Levinthal, Jerry Uelsmann, Ralph Gibson, Robert Mapplethorpe, Robert Rauschenberg ve  gibi önemli isimlerinin çalışmaları da görülebilecek.

Sergilenen işlerle birlikte sanatçıların Polaroid malzeme konusundaki görüşlerinin de yer aldığı bir kitap Londra'da Thames & Hudson Yayınevi tarafından basıldı.

Perşembe

Şahin Kaygun'u Anlamak

Şahin Kaygun, Türkiye’de çağdaş fotoğrafın gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri. Gerek klasik gerekse modern bağlamda, 70’li yılların ikinci yarısından itibaren - aramızdan ayrıldığı 1993 yılına kadar- yaptığı çalışmalarla daima farklı anlatımları deneyen Şahin Kaygun, vermiş olduğu sıra dışı örneklerle yaratıcılığını ispatlamış ve kendinden sonra gelen kuşakları derinden etkilemiştir. Şahin Kaygun'un Türkiye fotoğrafında yaptığı açılımları anlama ve doğru bir bağlama oturtama noktasında Merih Akoğul'un möderatörlüğünde Orhan Cem Çetin ve Burcu Pelvanoğlu'nun katılımıyla tartışmaya açılıyor.

25 Ekim 2016 / 18:30

Pazar

Söyleşi:Şahin Kaygun'u Anlamak

IFSAKMerih Akoğul, Türkiye’de fotoğraf sanatına en fazla ve değişik katkıyı yapmış fotoğraf sanatçılarının başında gelen Şahin Kaygun’u yaşamı ve yapıtları üzerinden bir kez daha fotoğraf okumaları yaparak ele alıyor.

17 Mayıs 2016, Salı, 19:30
İFSAK Nurettin Erkılıç Gösteri Salonu

https://www.facebook.com

Salı

Şahin Kaygun Filmleri İstanbul Modern'de

İstanbul Modern Sinema, Fotoğraf Galerisi’nde yer alan  “Şahin Kaygun” sergisine paralel, Kaygun’un sanatsal ve kişisel dünyasının izlerinin görüldüğü altı filmden oluşan bir program sunuyor. Fotoğraflarında sinematografik anlatının yoğun olarak hissedildiği Şahin Kaygun, çok yönlü sanatçı kişiliğini “sanatların en yoğun biçimde buluştuğu nokta” dediği film sahnesinde yansıttı. Kaygun, 1980’lerin Türkiyesi’nde ilk yönetmenlik deneyimlerinden önce senaryolar yazdı. “Dul Bir Kadın”, “Adı Vasfiye”, “Aaahh Belinda”, “Anayurt Oteli” gibi başarılı filmlerin sanat yönetmenliğini yaparak Türkiye’de sinemaya estetik-biçim yönünden yeni bir plastik anlayış kazandırdı. Filmdeki resimlerden sekansların fotografik gücüne, Kaygun’un çok yönlü sanatçı kimliğinin etkisi 1987’de “Dolunay” filminin yönetmenliğini yaparken daha güçlü bir şekilde hissedilir. Burçak Evren, Şahin Kaygun’un “Türk sinemasının gereğinden fazla konuşkan olduğu bir dönemde görüntünün dilini kullanarak ezberi bozmanın üstesinden geldiğini” belirtir.  Eleştirmen Alain Bellet ise, “Egzotizm ve iyi duygularla yüklü folklorik Türkiye, sahneyi terk ediyor” diyerek yabancıların etnik susuzluklarını bileyen yönetmenlerden sonra Kaygun’un filminin salt var oluş sorununu görkemli bir şekilde ele aldığına değinir. 25-28 Aralık tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da gösterilecek programda; Atilla Dorsay’ın “Sinemamıza auteur olma yönünde ilerleyecek ‘farklı’ ve has bir sinemacının geldiğine” inandığını belirttiği Şahin Kaygun’un ilk yönetmenlik deneyimi 1987 yapımı “Afife Jale” ve 1988 Cannes Film Festivali’nde  “Eleştirmenlerin Haftası” seçkisinde yer alan 1987 yapımı “Dolunay” filmlerinin yanı sıra, Şahin Kaygun’un sanat yönetmenliği yaptığı Atıf Yılmaz’ın “Dul Bir Kadın”, “Adı Vasfiye”, “Aaahh Belinda” ve Ömer Kavur’un “Anayurt Oteli” filmleri yer alıyor.

Pazar

Şahin Kaygun Fotoğraf Sergisi İstanbul Modern'de

İstanbul Modern, Türkiye fotoğrafçılığında farklı arayışlarıyla öncü bir rol üstlenen Şahin Kaygun üzerine, sanatçının 1992’de vefatından sonra düzenlenen en kapsamlı sergiyi sunuyor.
Disiplinlerarası kavramının Türkiye’de henüz gündeme gelmediği 1980’li yıllardaki fotoğraf kültüründe resim, grafik, fotoğraf ve sinema gibi farklı alanları birbirine yakınlaştıran Şahin Kaygun, fotoğrafın tekniğine ilişkin yeni ve şaşırtıcı uygulamalar gerçekleştirdi. Türkiye’de fotoğraf çalışmalarının farklı sanat dallarıyla bağını çağdaş bir yorumla arayan sanatçı, teknikler arasındaki sınırları zorlamaya devam etti.

Cuma

Şahin Kaygun'un Gizli Yüz Fotoğraf Sergisi Elipsis Gallery'de

Elipsis Galeri, 10 Eylül - 20 Ekim tarihleri arasında Şahin Kaygun'un "Gizli Yüz"  sergisine ev sahipliği yapacak. Türkiye’de çağdaş fotoğrafın öncüsü Şahin Kaygun, 20  yılı aşkın süredir ilk kez İstanbul’da solo sergisi ile karşımıza çıkıyor. Serginin küratörlüğünü ise Yekhan Pınarligil üstleniyor. Sergi, farklı tekniklerle ortaya çıkan denemeleri ile Şahin Kaygun’un tarzını ön plana 
koyuyor. Işıkla oynayarak, sonra fotoğraflara fiziki müdahalelerde bulunarak; kazıyarak, boyayarak, çizerek, hatta kimyalarını değiştirerek, emulsuyonları alt üst  ederek, her halükarda 'surimpression' a başvurarak deneyler yapıyor Kaygun. Bilindik  tekniklerin sınırlarını bu şekilde sorgulayarak, olasıklarını zorlayan bir sanatçının  içinde bulunduğu sosyopolitik şartlara bakışının zenginliğini gözler önüne seriyor.  Kaygun'un seksen sonrası çalışmalarının ortak noktası bir nevi "Gizli Yüz"ün çehresini oluşturuyor. Portre konusunda deneyimli olan sanatçı bu tarihlerden itibaren  modellerinin yüzlerini gizlemeye başlıyor. Aksaklık, tekrar, yokluk ya da eksiklik olarak düşünebileceğimiz bu durum, bir kaç istisna haricinde sanatçının işlerini bütünüyle etkiliyor. Deneysel tavrını suretlere uygulamaktan da kaçınmıyor, bazı  fotoğraflarda suratlar kazınıyor, bazılarında ise tüllerle kaplanıyor, görüntü bulanık bir  halde ya da çerçeve dışında dahi karşımıza çıkabiliyor. Fotoğraflarına baktıkça  saklanan suretler kim olduğumuzu unutturuyor, bizi biz yapanı yitirdiğimizi farkettiriyor. Bu tercihlerin biliçli mi yoksa Kaygun'un bilinçaltı dürtüsünün etkileri mi hala bilinmemektedir

Ara Güler Arşiv Serisi - İstanbul'un Vapurları

 Kıyıda, iskeledeki çocuklar, Haliç’in kayıkçıları her birini isimleriyle ezberlediğimiz şehir hatları vapurları, tepelerden koşa koşa indiğ...