İstanbul Fransız Kültür Merkezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul Fransız Kültür Merkezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Perşembe

Sergi: “Anne, Anneler” – Lâm Duc Hiên

“Mekong, nehirlerin anasıdır,” demiştir bu nehrin kıyılarında muhtemelen 1966’da doğduktan sonra sürgüne gitmek zorunda kalan, mülteci kamplarında yaşayan, ardından Fransa gibi bir ülke tarafından evlat edinen ve kendine sürgünün çeşitli kat ve katmanlarından rengarenk ve değişken bir kimlik inşa eden o kişi. Önce kendi kimliğini, ardından da tüm kıtalarda fotoğrafladığı başkalarınınkini inşa eder, çünkü sürgün sadece bir coğrafya meselesi değildir, öncelikle siyasi, toplumsal, ekonomik ve aynı zamanda dilsel dışlanmayı dile getirir, öyle ki, insan kendini kendi ülkesinde bile yabancı konumunda bulabilir. İşte kendini hem Fransız hem Laos’lu olarak tanıtan ve bu anlamda Cioran’ın “insan bir ülkede değil, bir dilde yaşa ” düsturunu benimseyen Lâm Duc Hiên’in fotoğrafçılık çalışmaları esas olarak bu olguya tanıklık eder. ( İstanbul Fransız Kültür Merkezi 09.05.2019 - 25.08.2019)

Lâm Duc Hiên’in imajları olumsuzdan yola çıkarak tanımlamayı reddettiği kadın ve erkeklere itibarlarını iade eder. Bu “evsiz barksızların”, “meteliksizlerin”, “mülksüzlerin”, “yurtsuzların”, “güvende olmayanların” ve “sesi kısılanların” yüzlerini, bedenlerini, hareketlerini asla gasp etmeksizin ele geçirerek onları tam aksine, kendi varlıklarının zenginliği içinde, kendi yönelimlerinin öznesi olarak ve yaşamaya devam etmenin bile başlı başına bir direniş eylemi olduğu bağlamlarına oturtarak sunar bizlere.

Lâm Duc Hiên, İnsan hizasından fotoğraf çekmektedir, özelikle de kadın ve çocuklar hizasından, aynı zamanda sıklıkla da anneler hizasından. Onun çektiği resimlere yansıttığı şey, aslında insanların çocuğunun görmeği dahi başaramadıkları ve fazlasıyla sıklıkla unuttuklarıdır: oysa dünyada tek geçerli ölçek vardır, o da bireyin ölçeğidir, her türlü sefaletseviciliğin ötesinde, Lâm Duc Hiên’in ilgisini çeken de sadece budur.

Lâm Duc Hiên’in çalışmaları, insanın gözü açan, göz açtıran türden çalışmalardır, her bakışın siyasi olduğunu hatırlatır bizlere ve gözümüzü açıp açmamanın sadece bize kaldığını…

“Zorunluluğun fotoğrafçısı” olarak onun her bir fotoğrafı, bizler için çoğu zaman radyoda cızırdayan bir ses ya da bıkkın gözlerimizin önünden geçiveren görüntüler olmakla sınırlı kalan ve asla sesini duyamadıklarımızla bizi diyaloga sokar. Lâm Duc Hiên’in fotoğrafları bizleri asla suçlamaksızın uyuşukluğumuzdan çıkarır. Lâm Duc Hiên’in bakışına yaptığımız bu yolculuk ,bizlere kendimizi suçlu hissettirmez. Bilinçlenmiş hissettirir.


Salı

Futbol Tarihine Magnum Vizöründen Bakın

Bu sene Fransa’da 10 Haziran – 10 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan UEFA 2016 Avrupa kupası vesilesiyle İstanbul Fransız Kültür Merkezi bütün yaz boyunca Magnum Photos ajansının sergisi « Planète Football » sergisine ev sahipliği yapıyor.

Bütün dünyada futbol, rasyonel düşüncenin çok ötesinde tutkuların depreştiği, insanları birleştiren ve aynı anda ayıran, evrensel bir dile sahip olan yegane sporlardan. Bazı ülkelerde futbol kültürü, bir karşılaşmanın iyi veya kötü sonucuna göre hükümetlerin düşmesine ya da birleşmesine neden olabilir. Hatta bazı uluslararası karşılaşmalar iki ülke arasında çatışmalara bile neden olabilir. El Salvador ve Honduras maçı sonrasında iki ülke arasında patlak veren savaş, futbolun gücünün sadece bir örneği.

Pazartesi

Ünlü Fotoğrafçı Josef Koudelka Fotoistanbul'a Konuk Oluyor

Bu yıl Başka Hayatlar teması etrafında gerçekleşecek olan Fotoistanbul Festivali, dünyanın farklı ülkelerinden fotoğrafçıların yapıtlarını bir araya getiriyor. Festivale, İstanbul Fransız Kültür Merkezi desteğiyle ünlü Fransız fotoğrafçı Josef Koudelka da katılıyor.
Konuklarını Beşiktaş sokaklarında, taşınabilir konteynerlerde ve yüzyıllık terk edilmiş bir yetimhanede ağırlayacak olan festival benzersiz bir görsel şölen sunacak.

Ara Güler Arşiv Serisi - İstanbul'un Vapurları

 Kıyıda, iskeledeki çocuklar, Haliç’in kayıkçıları her birini isimleriyle ezberlediğimiz şehir hatları vapurları, tepelerden koşa koşa indiğ...