nikon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nikon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Salı

Nikon Merakla Beklenen Full Frame Aynasız Makinelerini Tanıttı

Nikon'un aynasız fotoğraf makinesi pazarında nasıl bir atak yapacağı merak edilirken bu alanda ürettiği iki modelini tanıttı.

Z serisi makinelerin genel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.

Z7 (45,7 MP)

Büyük Objektif Yuvası
55 mm'lik geniş objektif yuvası çapı sayesinde içeriye daha fazla ışık alıyor ve objektif yuvası ile fotoğraf makinesinin tam çerçeve görüntü sensörü (full frame) arasında yalnızca 16 mm olması, sensöre daha fazla ışığın ulaşmasını sağlıyor.


Hızlıdan da öte
EXPEED 6 görüntü işlemcisi hem yüksek hem de düşük ISO değerlerinde düşük kumlanmaya sahip görüntüler ve çarpıcı dinamik aralık sunuyor.

Olağanüstü netleme
Odak düzlemi kademe belirlemeli AF'ye sahip arkadan aydınlatmalı 45,7 MP tam çerçeve CMOS sensör, keskin görüntüler yakalayabilirsiniz.

Her ortama hazır (ISO 64 - 25600)
İster durağan görüntüleri ister 4K filmleri olsun, ultra geniş ışık duyarlılığı aralığının tamamında olağanüstü görüntü kalitesi sunar. En parlak güneş ışığının altında zengin tonsal tanımlama elde edebilirsiniz. Ve en düşük ışıkta mümkün olabilecek en yüksek ayrıntıyı yakalayabilirsiniz.

Akıcı pozlama geçişleriyle 4K ve 8K zaman aralıklı çekim
Fotoğraf makinesinde 4K/UHD zaman aralıklı görüntü dizileri oluşturabilirsiniz. Sensörün 45,7 megapiksellik etkin çözünürlüğü, aralıklı çekimde alınan durağan görüntüler kullanılarak post prodüksiyonda dudak uçuklatan 8K zaman aralıklı filmler yaratmanıza olanak tanır.

Akıllı cihaza bağlanın
SnapBridge ile akıllı cihazlara hızlıca bağlanmak için dahili Wi-Fi® ve Bluetooth® kullanın. JPEG'leri anında paylaşın. Uzaktan durağan görüntüler ve videolar çekin.





Nikon Z serisi makinelere takılan FTZ Objektif Yuvası Adaptörüyle F objektif yuvasına sahip NIKKOR objektifleri kullanabilirsiniz.






Z6 modeli ve daha detaylı bilgi için tıklayınız.










Çarşamba

Nikon Photo Contest Fotoğraf Yarışması Sonuçlandı

Dorte Verner / ABD
Nikon Photo Contest, 1969'dan beri düzenlenen, dünyanın en önemli uluslararası fotoğraf yarışmalarından biridir. Bu yıl, ödüller arasında, Nikon'un 100. doğum gününü kutlamak üzere “Celebration” (Kutlama) temasıyla özel bir 100. Yıl Dönümü Ödülü de yer aldı. 

Yarışmaya 170 ülke ve bölgeden toplam 21.511 fotoğrafçı 76.356 adet çalışma gönderdi, böylece fotoğraf gönderilen ülke ve bölge sayısı açısından Yarışma için yeni bir rekor kırılmış oldu.

Dereceye giren fotoğrafları görmek için tıklayınız.

Pazar

Nikon 100. Yılına Özel Hatıra Modellerini Satışa Sunuyor

 Nikon, 25 Temmuz 2017 tarihinde 100. Yılını kutlamak amacıyla bir dizi hatıra modelinin ve ürününün piyasaya sürecek. Resmi Nikon mağazaları 15 Haziran itibariyle hatıra modelleri ve ürünleri için siparişleri alacak. Siparişler 31 Ağustos 2017 tarihine kadar kabul edilecek.

Detaylar için tıklayınız.

Çarşamba

Nikon Photo Contest Başvuruları 17 Ekimde Başlıyor

1969 yılında başlatıldığı tarihten itibaren dünyanın en büyük uluslararası fotoğraf yarışmalarından biri olan 36. Nikon Photo Contest iki yeni kategoriyi daha bünyesine alıyor. "Nikon 100th Anniversary" (Nikon 100. Yıl Dönümü) kategorisi Nikon'un 2017 yılındaki 100. doğum gününü kutlamak amacıyla dahil edilirken 30 yaşın altındaki herkesin katılabileceği " Next Generation" (Gelecek Nesil) kategorisi gelecek neslin yetenekli fotoğrafçılarını teşvik etmeyi hedefliyor.

Dünyaca ünlü grafik tasarımcı ve sanat yönetmeni Neville Brody, fotoğrafçılar da dahil her yaştan sanatçı üzerinde büyük bir etki yarattığı için yarışmanın Baş Jürisi olarak seçildi. Rolüyle ilgili şunları dile getirdi: “Nikon Photo Contest, tüm dünyada yeni ve yükselen yeteneklerin keşfedildiği ve zenginliğin, yaratıcılığın, güç ve ilhamın arandığı bir yer olarak tanınıyor. Baş Jüri olarak yeni fikirleri ve üstün kaliteyi temsil eden çalışmaları seçip bu mükemmel geleneği devam ettirmenin benim sorumluluğum olduğunu hissediyorum. Katılımcıların gönderdikleri eserlerle harika fikir ve yaratıcılıklarını nasıl ifade ettiklerini görmek için sabırsızlanıyorum.”

Salı

Nikon Avrupa Film Festivali’nin Kazananları Açıklandı

Raindance ortaklığı ve Oscar’lı yönetmen Asif Kapadia’nın jüriliğinde gerçekleşen Kısa film yarışmasının Grand Prix ödülü sahibi ‘Not a Pizza Order’, Fransa’dan Cecile Ragot oldu. Cecile, D810 film kiti ve Mayıs 2016’da bir haftalık Cannes Film Festivali gezisi kazandı.
Nikon Avrupa Film Festivali’nin ikinci yılında Avrupa'nın dört bir yanından binlerce kısa film başvurusu oldu.  Teması  'Günlük Anlar' olan yarışma ile video meraklıları ve profesyonel sinemacıların günlük sıradan bir anı 140 saniyelik bir kısa film ile yaratıcı bir şekilde anlatmaları istendi.

Kazananlara ‘Amy’’nin Oscar ödüllü belgesel yönetmeni , Asif Kapadia başkanlığındaki jüri tarafından karar verildi. Emmy adayı fotoğrafçı ve film yapımcısı Pieter ten Hoopen, Raindance bağımsız film festivali kurucusu Elliot Grove ve Nikon Avrupa'dan  Dirk Jasper da eşlik etti. 

Perşembe

Nikon'un Yeni D-SLR Makinası D5

Nikon, yepyeni D5'i piyasaya sürüyor: Profesyonellerin ve ödün vermeyen fotoğrafçılık tutkunlarının nefes kesici güç ve hassaslığa erişmesini sağlayan FX biçimli D-SLR. Vizyonunuz sizi ne kadar ileri götürürse götürsün bu fotoğraf makinesi daha da ileri gitmeye hazırdır.

Tutkunuzu baş döndürücü görüntülere dönüştürmek için gereken tüm donanıma sahip D5, fotoğrafçılıkta karşılaşabileceğiniz en büyük zorluklara göğüs gerebilir. İster bir yarışta ister kırmızı halıda çekim yapıyor olun, fotoğraf makinesinin yeni nesil 153 noktalı AF sistemi olağanüstü genişlikte bir kapsam sunar. Nikon tarihindeki en yüksek düzeyde genişletilmiş hassaslık sayesinde bu ürün gerçekten gözle görülemeyenleri çekebilir. Sınırları zorlayan film yapımcıları için D film, artık kullanıcıların fotoğraf makinesinde 4K UHD (ultra yüksek tanım) kayıtlar yapmasına imkan sağlıyor.

Çarşamba

Konser Fotoğrafçılığı Yarışma ve Atölyesi

Nikon marka elçisi Seda Açıkoğlu eğitmenliğinde, 26 Aralık 2015 Cumartesi gecesi, Jolly Joker Bursa sahnesinde gerçekleşecek olan atölyenin katılımcıları mini bir fotoğraf yarışması ile belirlenecek.
Nikon Türkiye yetkilileri ve Seda Açıkoğlu tarafından seçilecek en iyi 2 müzik temalı fotoğraflarının sahipleri, 26 Aralık 2015 Cumartesi gecesi Jolly Joker Bursa sahnesinde gerçekleşecek Konser Fotoğrafı Atölyesi’ne katılmaya ve muhteşem bir konser performansını fotoğraflamaya hak kazanacak. Yarışmaya katılmak isteyen Nikon kullanıcıları en iyi müzik temalı fotoğraflarını aşağıda belirtilen linke yüklemeye başlayabilir!
Yarışma Koşulları:
Yarışma yalnızca Nikon fotoğraf makineleri ile çekilen fotoğraflara açıktır.

Cuma

Nikon ile Daha Hızlı Daha Güçlü

Nikon, hızlı zoom objektiflerinden oluşan "mükemmel üçlüsünü" yepyeni AF-S NIKKOR 24-70mm f/2.8E ED VR ile güncelliyor. NIKKOR serisinin en yaygın olarak kullanılan profesyonel zoom objektifi, tamamen revize edilmesinin avantajıyla artık daha hızlı, daha güçlü ve hiç olmadığı kadar daha sabit.

Nikon'un etkileyici Titreşim Azaltma (VR) özelliğinin eklenmesiyle yepyeni optik bir yapı ve daha sağlam bir gövde bu ünlü objektifte hayat buluyor.

Nikon Avrupa'nın Objektifler, Aksesuarlar ve Yazılımdan sorumlu Ürün Yöneticisi & Zurab Kiknadze'nin ifadesiyle: "24-70 mm objektif, her profesyonel fotoğrafçının 'ekmeği ve suyu'. Bununla çalışan profesyonellerden gelen geri bildirimlere yanıt olarak Nikon; resim kalitesi, yapı sertliği, hız gibi tüm yönleri geliştirirken ayrıca VR ile daha fazla sabitlik sağladı. Zaten efsane olan 24-70mm f/2.8G'nin yerini alan yeni AF-S NIKKOR 24-70 mm f/2.8E ED VR, günümüzün profesyonel fotoğrafçılarının taleplerine istisnai bir bütünlükle yanıt vermeye hazırlanıyor."

Perşembe

İstanbul'da Nikon Seminerleri

Eğer makinenizin kullanım kılavuzu ile dövüşüyorsanız bırakın Nikon eğitmenleri size daha iyi fotoğraf çekebilmeniz ve makinenizi tanımanız için yardımcı olsun. Bu eğitim semineri basit tavsiyeler ile makinenizi daha etkili şekilde kullanmanızı sağlamak üzerine yoğunlaşmaktadır. Eğer Single Lens Reflex (D-SLR) makinenizi yeni aldıysanız veya fotoğrafçılığa yıllar sonra geri dönüyorsanız bu eğitim sizin için doğru bir başlama noktasıdır. Yaratıcı potansiyelinizi serbest bırakmanıza yardımcı olmak için fotoğrafçılığın başlangıcını, terminolojisini, makinenizin özelliklerini tanımanızı sağlamak ve Nikon kameralarının arkasındaki teknolojiyi anlamak isteyenler için dizayn edilmiştir. Nikon eğitmenleri makinenizi geniş bir yelpazedeki ayarları nasıl kullanmanız ve kişiselleştirmeniz gerektiği hakkında size tavsiyelerde bulunacaktır.

Detaylı bilgi için: www.nikonokulu.com

Cuma

Erdal Kınacı Röportaj


www.erdalkinaci.daportfolio.com
Farklı bir meslek icra ederken hobi olarak başladığınız fotoğrafçılığa profesyonel bir boyut kattınız. İşlerin bu noktaya geleceğini tahmin etmiş miydiniz?
Geleceğe dair önsezi, tahmin konusunda son derece başarısız olduğumu söyleyebilirim. Fotoğrafa da amatör olarak eş-dost kareleri çekerek başlamıştım. Bir parça gelişme gösterdiğimi kabul ederek hala amatör olduğumu belirtmek isterim.

Çalışmalarınızda insanı odak noktasına alan konular seçiyorsunuz. Seçtiğiniz konular sıra dışı ve anlatmaya çalıştığınız olayı estetik kaygısı gütmeden tüm gerçekliğiyle o an neyi gerektiriyorsa aktarıyorsunuz. Fotoğraf sizce sarsmalı mıdır?
Size bu şekilde hissettirebildiysem ne mutlu… Oysa genelde olayları “estetize” etmekle eleştirilirim. Ben haber fotoğrafçısı veya belgeselci değilim. Hiçbir zaman öyle bir iddiam da olmadı. Sadece fotoğrafı kullanarak küçük hikâyeler anlatmaya çalışıyorum. Gerçekleri aktarmak, belge oluşturmak gibi kaygılarım yok. O işi düzgün yapan zaten bir yığın insan var. Bir ben eksik değilim.




Projelerinizde konusu zor olan seçimler yapıyorsunuz, çekim aşamalarında gerginlik yaşadığınız anlar oluyor mu ve karşıdaki kişinin size güven duymasını nasıl sağlıyorsunuz?
Ya evet ağzımın payını alıp oturmadan önce çekilmemişi çekmek, yapılmamışı yapmak gibi çabalarım oldu. Haklısınız zor konulardı. Gerginlik, sıkıntı, hatta şiddet gördüğüm zamanlar oldu. Yılmadım, başladığım işi bitirmeye gayret ettim. Sonunda cezaevine girmemiş olsam “BAŞARDIM” diyeceğim ama içimde eksik kalan çok şey olduğunu hissediyorum.
Güven konusu ise tarif edilecek bir şey değil. Karşıdakinin güvenini sarsacak davranışlar geliştirmezseniz insanlar size zaten güvenir. Bunun belli kalıpları, formülleri olduğunu sanmıyorum.


Sizi çok sevdiğiniz bu hobiden soğutan olaylar yaşadınız, tekrar deklanşöre basma isteğini tetikleyen şeyler neydi?
Model sözleşmelerim olduğu halde izinsiz fotoğraf çektiğim iddiası ile 52 gün cezaevinde tutuklu kaldım. Bu yaşadığım olayı fotoğraftan kaynaklanan bir olumsuzluk olarak algılamadım. Zor günlerdi ama buna sebep olan başta kendi tedbirsizliğim daha sonra insanların kötü niyetiydi. Bu nedenle bir soğuma, geri çekilme yaşamadım. Aksine cezaevi günlerinde savcılığa defalarca dilekçe yazdım.  Bana bir makine verin, içeride boş oturuyorum, insanlara anlatayım. “Birlikte fotoğraf çekelim, cezaevinde sergi açalım” Gibi önerileri sıkça tekrarladım. Dilekçelerime cevap gelmedi ama sonunda savcı gelip “Kardeşim sen deli misin?  Fotoğraf çekmekten yatıyorsun, içeri makine istiyorsun, sen de hiç mi mantık yok, olacak şey mi?” şeklinde azarladı.


Hayalinizde olan ütopik bir proje var mı?
Çocukluğumda gittiğim kadınlar hamamını o zaman ki eğlenceli hali ile doğallığını bozmadan kiri-pası ile bugünkü aklımla fotoğraflamak isterim. Bir de askerlik kavramını (yaşadığım şekilde) anlatmak istiyorum.  Bu konuda bir takım girişimlerim oldu. Hatta bir dizi fotoğraf ta çektim. Ancak henüz çok başındayım.

Fotoğraf günlük hayat akşının doğru anda dondurulması mıdır? Sokak ve belgesel fotoğrafçılığının dışında belli bir kurgu çerçevesinde oluşturulan konsept çalışmalar hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
Fotoğraf hayatın normal akışının tüm gerçekliği ile dondurulmuş hali değildir. Fotoğraf gerçeği söylemez. Bir yorumdur. Fotoğrafçının o an ki duygu durumunu yansıtır. Olan değil, fotoğrafçının göstermek istediğidir, gördüğümüz…
Sokak fotoğrafçılığı diye bir kavram son dönemlerde dillendirilir oldu. Literatürde böyle bir tanımlama yok. Belgesel tamam ama sokak fotoğrafçılığı nasıl bir şey tam olarak anlamış değilim. Kedilerden filan türedi sanırım, hani ev kedisi- sokak kedisi deriz ya öyle bir şey sanırım.

Kurgulanmış fotoğraf ise iyi-zekice yapılmış ise tadından yenmez.
Belgesel ve haber fotoğrafını ayrı tutarak söylüyorum. Fotoğraf çekim öncesi makyaj-yaratma düzenleme vs. yapılarak veya çekim sonrası fotoğraf işleme programları marifeti ile yorum katılarak oluşturuluyorsa sanat adına daha değerlidir.
Tüm sanat dallarında bir yaratma süreci vardır. Sanatçı eserine kendinden bir şeyler katarak üretir. Fotoğrafta ise ancak yukarıda tarif ettiğim şekil kullandığı vakit ortaya çıkan son ürüne eser diyebiliriz. Yoksa fotoğraf sanatın çok uzağında kalmaya mahkûmdur.



National Geographic yarışmasındaki kazandığınız ödülün tanınırlığınızı arttırması dışında ne gibi olumlu etkileri oldu?
National geographic prestiji yüksek bir yarışma. Orada dünya birinciliğini almak yüz binlerce fotoğraf arasında kolay değil. Bunun yaşattığı bir gurur elbette var. Fakat sonuçta bir yarışma ve her yıl bir başkası kazanıyor. Özetle yaşanılan gurur ve torunlara bırakılacak bir küçük heykelcik dışında olumlu bir etki hissetmedim.


Ülkemizde nü fotoğraf ya da nü sanata bakışın iyi olmadığını biliyoruz. Son zamanlardaki muhafazakâr sanat tartışmaları doğrultusunda çekmiş olduğunuz nü fotoğraflara olan tepkiler nasıl?
Porno ile Nü arasında çok ince bir çizgi var. Çizginin bir tarafı estetik ise diğer tarafı istismar… Bu ince çizgiyi aşmamak dengeyi sağlam tutmak kolay değil. Buna azami özen gösterdiğimi söylemeliyim. Bu nedenle Nü fotoğraflarım için pek olumsuz eleştiri aldığımı veya kınandığımı söyleyemem. Belki de diğer birçok konuda o kadar çok eleştiriliyorum ki nü-ye fırsat kalmıyordur.


Size ilham veren fotoğrafçılar kimler?
Çek fotoğrafçı Jan Saudek’i çok beğenirim. Yeni nesil fotoğrafçılardan da ilgiyle takip ettiğim insanlar var. Birçoğunda istikrarsızlık ve kendini tekrar görüyorum. Bu canımı sıkıyor ama zamanla düzeleceğini umut ediyorum.

Analogdan dijitale geçişle birlikte iki teknoloji arasında artısı ve eksisiyle birlikte ne gibi farklar gözlemlediniz?
Analogun bir artısı kalmadı. İlk zamanlar derinlik, ton vs. yakınırdık şimdilerde o sorunlar fersah fersah aşıldı. Son zamanlarda aynasız makineleri deniyor ve geleceğin bu teknolojide olduğunu görüyorum. Nostalji olsun diye film bulabildiğim zamanlarda hala orta format bir şeyler çekiyor ama eziyeti, fazla mesaiyi görünce anında vazgeçiyorum.

Dijital-analog çekişmesi ve buna bağlı olarak analog film üretiminin gelecekte biteceği öngörüldüğüne göre yorgan gitti kavga bitti mi olacak ya da bu durum gelecekte analog teknolojiyle çekilen fotoğrafların değerinin artmasına mı sebep olacak?
Zaten istediğiniz filmi bulmakta çok zorlanıyorsunuz. Doğrusu buzlukta sakladığım stok tükendiğinde tekrar film arayacağımı da zannetmiyorum. Yorgan gideli yıllar oldu. Kavga ise analogun nakavt olması ile sonlandı. Değer artması diye bir şey ise söz konusu bile olamaz. Fotoğrafı ne ile çektiğiniz hiçbir zaman önemli olmadı. Ne çektiğiniz nasıl çektiğiniz her zaman daha önemliydi.

Portfolyonuzda siyah-beyaz çalışmaların yoğunluğu dikkat çekiyor, farklılık olması açısında renklerin baskın olduğu (ispanyadaki domates festivali vb.) bir proje yapmayı düşündünüz mü?
Fotoğraf çekmeye başladığımda ülkemizde henüz renkli film yoktu. Siyah Beyaza yatkınlık biraz da o yüzden, bunun dışında oluşturduğum kompozisyonda renk illa gerekli değilse, oyumu renksizden yana kullanıyorum. Domates Festivaline rastlarsam elbette fotoğraflarım. Kan kırmızı fotoğrafları da ilk size gösteririm.


Emek harcamadan binlerce fotoğrafa kısa sürelerde bakıp tüketiyoruz, fotoğrafa kolay erişim onun değerini azaltmış mıdır?
Fotoğrafta bir değer azalması söz konusu değil. Aksine siz de farkındasınızdır. Son dönemde yükselen değer haline geldi. Çok değil on yıl öncesinde Türkiye’de fotoğraf ile uğraşan sayılı insan vardı. Az kişiydik ve birbirimizi tanırdık. Şimdi, fotoğraf paylaşım sitelerinin yüz binlere yaklaşan üyeleri var. Bu insanlar an be an fotoğraf çekip paylaşıyorlar. Ne kadar çok olursa olsun, çekilen her bir kare değerlidir. Yüz yıl sonra bu karelere bakılarak hakkımızda bir şeyler öğrenecekler. İyi fotoğraf ise hemcinslerinin miktarından bağımsızdır. Az bulunur ama iyi kare iyi karedir…

İnternet üzerinde görsel bakış açımızı geliştirmek için görebileceğimiz yüzlerce fotoğraf sitesi var, yeni başlayan veya amatör düzeyde olan kullanıcıların estetik bakış açılarının gelişimi açısından tavsiye edebileceğiniz fotoğraf siteleri var mı?
Fotoğraf sitelerinin ne yaptıklarından çok yayınlanan fotoğrafların çeşitliliği ve kalitesi önemli, sadece ustaların, iyi fotoğrafçıların süper karelerine bakmak kişisel gelişim için yeterli değildir. Nerede yanlış yapılmış, doğrusu nasıl olmalıydı gibi sorular eşliğinde izlenen kötü fotoğraf ta en az iyisi kadar eğiticidir.

Reklam, haber, anı vb. amaçlar dışında çekilen sanatsal fotoğrafların işlevsel bir değeri var mıdır? Dolayısıyla sizce fotoğraf ne işe yarar?
 Reklam, tanıtım fotoğrafları belli bir amaca hizmet eder. Hizmet ettiği obje veya suje ile birlikte vardır. Aynı şeyi haber fotoğrafları için de söyleyebiliriz. Çok kaba bir tarif olacak ama bağlı olduğu haberin zamanı geçtiğinde haber fotoğrafının da işlevi bitmiş olur. Bu tarifin İstisnaları elbette vardır fakat bu kategorileri sanat adına yapılan fotoğraftan ayrı tutmak gerekir.  
Sanat kaygısı ile yapılan fotoğraf ne işe yarar sorusunun cevabı ise basittir. Resim, müzik, heykel ne işe yararsa fotoğraf ta o işe yarar. Maddi fayda beklemek anlamsızdır.

Günümüzde sayıları hızla artan fotoğraf kritik sitelerinin eleştiri kültürüne olan katkısı ya da olumsuz etkisi hakkında düşünceleriniz nedir?
Fotoğraf paylaşım sitelerinin fotoğrafa olumlu katkısı yadsınamaz. Kullanılan dilin, üslubun muhakkak önemi var fakat bundan daha önemlisi insanların ilgisini fotoğrafa yöneltmek ve fotoğrafın bir değer olduğu konusunda bilinç oluşturmak adına bu sitelerin pozitif etkisi yüksektir.
Bu siteler ilk kurulduğu zamanlarda kullanıcıların yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. “İzlediğiniz fotoğraf size ne düşündürüyor? Sizde hangi duyguları uyandırdı? “ gibi sorular yerine kadrajı, kompozisyonu, estetiği değerlendirmeleri istendi. Kompozisyon özellikle estetik günlük kullanımının aksine ağır kavramlardır. Bir çırpıda iki kelime ile tarif edilmesi zordur. Hal böyle iken bahsettiğimiz sitelerde yer alan eleştirilerde komik hatta absürt bir takım tanımlamalar olması doğaldır.

Fotoğraf çekmek öğrenilebilir mi yoksa yetenek gerektiren bir iş midir?
Elbette öğrenilir. Eğitim, pratik ve gözlem yapılması sonucu doğru fotoğraf çekmek öğrenilir.
Ancak doğru fotoğraf demek, iyi fotoğraf demek değildir.
Yine iyi fotoğraf içeriği iyi olan fotoğraf anlamına da gelmez. İyi fotoğraf demek kurallara uygun çekilmiş fotoğraf ta değildir.
İyi fotoğraf hikâyesi olan fotoğraftır. İzleyeni şaşırtan gri hücrelerine yer eden, amacı olan fotoğraftır. İşte tam burada yetenek devreye girer. Eğitim ile doğru fotoğraf çekmek öğrenilir ama fark yaratan fotoğraflar, fotoğrafçının yeteneği, yaratıcılığı ile şekillenir.


İyi bir fotoğrafı çok iyi ekipman sayesinde mi ya da iyi bir göz ve bakış açısıyla mı çekeriz?
Fotoğraf beyin ile çekilir. Makine araçtır. Ekipmanın önemi elbette vardır. Fakat öyle büyük paralar harcayarak üst düzey aletler edinerek iyi fotoğraf çekilmez. Harcanan o para ekipman değil kişisel gelişime harcansa daha doğru olur.

Marka fetişizmi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Komik…
İşin eğlenceli kısmı bunlar. Takım tutar gibi Canoncu-Nikoncu olmak garip olsa da eğlenceli…

Bilgisayar müdahalesi yapılan fotoğraflar bazı fotoğraf severler tarafından tepki topluyor. Manipülasyon ya da kurgusal çalışmalar fotoğrafın ruhuna aykırı mı? Fotoğraf yalın, sade ve gerçekten o anı olduğu gibi mi yansıtmalı?
O anı olduğu gibi yansıtmak fotoğrafın işi değildir. Her fotoğraf deklanşöre basana gör şekillenir. Onun duygusuna, düşüncesine, dünya görüşüne göre oluşur.
Körfez savaşı sırasında çekilmiş bir fotoğraf vardı;
Üç farklı kadraj ile dünya medyasında yer aldı. Birincisi fotoğrafın orjinaliydi. İçeriğini kabaca tarif etmek gerekirse;
'Yerde oturan yaralı bir ıraklı çocuk, çocuğun solunda ona matarası ile su ikram eden Amerikalı asker ile çocuğun hemen sağında (güvenlik sağlamak için olsa gerek) silahını yaralı çocuğa doğrultmuş bir başka asker vardı.
Irak medyası bu fotoğrafı soldan kırparak, yaralı çocuğa silahını doğrultmuş asker fotoğrafı olarak yayınlarken, Amerika medyası sağdan kırpıp yaralı çocuğa kendi matarası ile su içiren asker fotoğrafı olarak yayınladı.'' 

Yukarıda anlattığım medyanın fotoğrafı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasına örnek olarak görülse de aynı manipülasyonu fotoğrafçı da rahatlıkla yapabilirdi. Objektifini hafif sağa kaydırarak çekse farklı sola kaydırarak çekse farklı bir kare elde edebilirdi.
Sonuçta vizör denilen daracık bir pencereden gördüklerimizi yansıtmaya çalışıyoruz. O daracık pencere ise kendi içsel penceremizden başka bir şey değil.

Bu olayın bir yönü iken işin diğer tarafında sanatsal kaygılar yer almaktadır.
Yukarıda bir soruya verdiğim cevabı burada tekrar etmek istiyorum;
Tüm sanat dalları bir yaratma, bir yorumlama süreci içerir. Ressam imgelemlerle hareket eder ve olmayan bir şeyi ortaya koyar. Müzisyen de keza aynı şekilde kendi yorumu ile olmayan bir şeyi oluşturur.
Oysa düz fotoğraf öyle değildir. Yanlış olarak var olanı kaydetme çabası yanılgısına düşer.
Belgesel ve haber fotoğrafını manipüle etmek ahlaksızlıktır. Ama sanat adına yapılan fotoğrafta yaratıcılık ve yorum olması gerekir.
Fotoğrafçı bu yorumu ister çekim öncesi kurgu-koreografi-makyaj olarak yapar isterse çekim sonrası fotoğraf işleme programları marifeti ile yapar.
Bu müdahale doğru yapılmışsa ve içerinde yaratıcılık barındırıyorsa son ürün olan kareyi sanata daha çok yaklaştırır.


Teknolojinin gelişimiyle geçmişe göre çok daha fazla insanın fotoğraf çekebilmesi aslında işi daha demokratik hale getirmiş gibi gözüküyor, bu durum rekabeti arttırmış mıdır?
Artırsın tabii, fotoğraf kimsenin tekelinde değildir. Özellikle İstanbul dukalığının fotoğraftan elini çekmesinin vakti çoktan geldi. Onlara yakın olmayanın ne sergisi görülür ne albümü çıkar ne de jürilerde yer alabilir. Oysa son dönemde Anadolu’da olağanüstü işler başaran dernekler topluluklar türedi. Gönülden iş yapan, verici, aydınlık insanlar bunlar. Kendini tekrardan öte iş yapmayan ahı gitmiş vahı kalmış sözüm ona üstatlardan değiller. Hem rekabet iyidir, insanı diri tutar…


Çektiğimiz fotoğrafları bastırmadan bilgisayarlarımızda unutuyoruz, Erdal Kınacı fotoğraflarını kağıt üzerinde mi değerlendirir ya da ekran üzerinden eleyerek beğendiklerini mi bastırır?
Baskıya bakmayı ekrana bakmaya yeğlerim.Baskı denilen şey ucuz ve daha kolay erişilebilir olsa ekranın yüzüne bakmam ama nerede o şans?

Gelecekteki projelerinizden kısaca bahseder misiniz?
Biliyorsunuz ülkemiz fotoğrafçıları arasında kaybolan meslekleri fotoğraflamak çok moda. Süpürgecisinden demircisine, bakırcısından saatçisine yığınla fotoğraf bir o kadar seri-proje üretildi, üretilmeye devam ediyor. Şu sıralar bu durumun aksine belli bir konsept içerisinde kaybolmayan meslekleri görüntülemeye çalışıyorum. İyice olgunlaştıktan sonra paylaşırız.

Samimi sohbetiniz için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.

Salı

Kadrajınıza Sağlık


GSK'nın fotoğraf yarışması başlıyor
GlaxoSmithKline (GSK) Türkiye'nin Atlas dergisi ile birlikte düzenlediği ve fotoğraf sanatıyla ilgilenen sağlık profesyonellerinin her yıl heyecanla bekledikleri "Hayatın Kadrajı" Fotoğraf Yarışması bir kez daha sağlık dünyasının gündemine geliyor. GSK Türkiye'nin üçüncüsünü gerçekleştireceği ve geçen yıllarda sağlık dünyasının büyük ilgi gösterdiği yarışma için başvurular 1 Mayıs - 8 Ekim 2012 tarihleri arasında yapılabilecek. Geçen yıl tıp hekimlerin, diş hekimlerinin ve eczacıların katıldığı yarışma, bu yıl tıp, diş hekimliği ve eczacılık fakültelerinin öğrencilerine de açık olacak. Yarışmada tıp ve diş hekimleri bir kategoride, eczacılar ayrı bir kategoride yer alacaklar. Üniversite öğrencileri ise üçüncü bir yarışmacı kategorisi oluşturacak.
Yarışmanın her üç kategorisinde birinciye Nikon D7000+18/105, ikinciye Nikon D5100+18/55, üçüncüye ise Nikon D3100+18/55 makine ödül verilecek. . Ayrıca tıp ve diş hekimleri ile eczacıların yarıştığı iki kategoride 9'ar adet mansiyon ödülü sahiplerini bulacak. Mansiyon ödül kazananlar Olympus Tough TG-310 fotoğraf makinesi sahibi olacaklar. Tıp, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri öğrencilerinin oluşturduğu üçüncü kategoride ise mansiyon ödülleri yer almayacak. Tüm kategorilerde dereceye girenlere bir yıllık Atlas dergisi aboneliği hediye edilecek. Hayatın Kadrajı Fotoğraf Yarışması’na ilk başladığından bu yana yaklaşık 1.500 hekim ve eczacı, 3.000'i aşkın fotoğrafla katıldı. Yarışmada dereceye girenlerin ve mansiyon alanların duyurusu Atlas dergisi Kasım ayı sayısında ve 1 Kasım 2012'de www.hayatinkadraji.com adresinde yayınlanacak.

Yılın Basın Fotoğrafları" Yarışmasında Ödüller Sahiplerini Buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır aralıksız olarak düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasının 2024 sonuçl...