İstanbul Photo Awards Sergisi Cer Modern'de

Anadolu Ajansı’nın üçüncüsünü düzenlediği, Türk Hava Yolları (THY) ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)'nın sponsoru olduğu uluslararası haber fotoğrafı yarışması Istanbul Photo Awards 2017’nİn ikinci sergisi Cer Modern’de düzenleniyor.

İstanbul Photo Awards uluslararası alanda üç yıl gibi kısa bir sürede oldukça prestijli bir yarışma haline geldi.

Haber fotoğrafının tanınmış isimlerinden oluşan yarışma jürisine, geçen yıl da jüri üyeleri arasında bulunan Şanghay Fotoğraf Merkezi’nin Pulitzer Ödüllü Direktörü Liu Heung Shing, AFP Fotoğraf Dağıtım ve İş Geliştirme Direktörü Michel Scotto, Medya Danışmanı Georges De Keerle, AA Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Ahmet Sel ve AA Fotoğraf Editörü Fırat Yurdakul’un yanı sıra, alanlarında başarı göstermiş isimler de eklendi. Paris Match dergisinin Dijital Yayın Yönetmeni Marion Mertens, Noor Ajansının ünlü fotoğrafçısı Yuri Kozyrev, Getty Images’in spor alanında usta foto muhabiri Cameron Spencer da yarışmanın 2017 jürisinde yer aldı.

Gitmek ve Kalmak Arasında Bir Sergi

Çağdaş İran fotoğraf sanatının temsilcilerinden olan Romin Mohtasham sezonun ilk sergisinde Ankaralı sanatseverle buluşuyor.

Fotoğrafta sürralist bir bakışa sahip olan Mohtasham, genç yaşlarda aldığı resim ve desen eğitimini daha sonraki yıllarda Tahran Güzel Sanatlar Fakültesi’nde aldığı fotoğraf eğitimiyle beraber öznel bir çizgiye taşımıştır. Şiir, edebiyat ve müziğe olan yakın ilgisini ve sanat dalları arasında kurguladığı kavramsal üslubunu fotoğraflarında ön plana çıkarmaktadır.

Gitmek ve Kalmak Arasında temasıyla hazırlamış olduğu otuz eserden oluşan seçki, sanatçının şiir fotoğrafına yaklaşımına vurgu yapmaktadır. 

Uzun yıllar arasından yola düşerken , dünya böyle değildi

Biz ne bir mum götürdük gecelerin karanlığı için,

Ne bir bulut parcası gündüzler için .

Bilmediğimiz bir şey için yola koyulduk ve dünyayı çevirdik adımlarımızla istemediğimiz bir yöne, ta ki griler dünyasına varana dek.

http://www.cermodern.org/

Peru’nun Belleği. 1890 – 1950 Yılları Arasında Fotoğrafçılık

Sergi, Ankara’daki Peru Cumhuriyeti Büyükelçiliği tarafından gerçekleştirilecektir.

Peru’da fotoğrafçılığın 60 yıllık tarihinde bir yolculuğa çıkaran bu sergi seçilen 80 tane fotoğraftan oluşmaktadır.

Carlo Trivelli’ye göre, bu sergiyi oluşturan fotoğrafların da gösterdiği üzere, Peru’daki fotoğrafçılık geleneği, ülkeyi yorumlamak, tanımak ve anlamak için fotoğraf makinelerini bir araç olarak kullanan seçkin görsel sanatçıların yadsınamaz yeteneklerini barındırmaktadır. 19. yüzyılın sonunda coğrafi ve kültürel olarak parçalanmış bir Peru toplumu için fotoğraf, ulus bilincinin yeniden inşasında önemli bir araç olmuştur.

Bu fotoğraflar -ve diğer birçokları- sayesinde, tasvir edilebilir bir gerçekliğin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla günümüzde tanıdığımız Peru şekillenmeye başlamıştır. Sahip olduğu doğal güzellikler, Kolomb öncesi yapılan devasa anıtlar ve atalarının gelenek ve görenekleri; toplumdaki sosyal çatışmalar, ekonomik büyüme ve modernleşme arzusuyla harmanlanmıştır.

Sergi:Yolda

“Yolda” Gezici Fotoğraf Sergisi, Cer Modern Sanatlar Merkezi’nin katkılarıyla 17 - 26 Haziran tarihleri arasında Ankaralılarla buluşmaya hazırlanıyor. Türkiye’den Yolda Girişimi’nin üyesi olduğu Doğa ve Kültür için Akdeniz Konsorsiyumu’nun hayata geçirdiği sergi, Akdeniz’e kıyısı bulunan Türkiye, Tunus, Fas, Lübnan, İspanya ve Yunanistan’dan 6 önemli fotoğrafçının eserlerine yer veriyor. Şimdiye dek Tunus, Paris, Cenevre, Beyrut, Madrid, Pindos ve Atina’da gerçekleştirilen serginin Ankara’dan sonraki adresi ise Hawaii olacak.

Solmayan Işıklar Sergisi Cer Modern'de

1976 yılından günümüze. Ankara’da izlediğim fotoğraf sergileri/sunumlarında; cep ajandalarıma/günlüklerime yazdığım ilk izlenimim notlarımdan, fotoğraf albümleri, katalogları ve dergilerin de fotoğraf/sayfa kenarlarına, efemeralara ve afişlere düştüğüm notlardan/değerlendirmelerden seçtiğim; öznel seçimlere/yargıya dayalı fotoğraflar. 
Yaklaşık 40 yılda; kendi yerini edinmiş/tutunmuş, solmayan özgün 48 fotoğraf, Ankara’da fotoğrafa başlayan / çalışmalarını sürdüren, geçmişte ve günümüze esin kaynağı olan 28 fotoğrafçıdan seçki.


Küratör:Mehmet Arslan GÜVEN

http://www.cermodern.org/

Orhan Cem Çetin ile Kabul Günü

Herkesin haberi olsun, Orhan Cem Çetin bu hafta sonu sadece  #CerModern'deki #KuyudakiTaş sergisinin eleştirel sergi turu için gelmiyor! 

Pazar gününü de Kabul Günü ilan ediyor!
Aklınızdaki soruları, sanat dünyamızın avucunuza bıraktığı bütün sıkıntıları, projelerinizi, heyecanlarınızı, fotoğraflarınızı alın gelin.

Cem saat 15'ten 19'a kadar sizi Ka Fotoğraf Geliştirme Atölyesi'nde bekliyor olacak!

Kuyudaki Taş Sergisi Cer Modernde

Ka Ne Demek?

İlk duyduğumda ben de herkes gibi Ka'nın anlamını merak etmiştim.

Bu sergi sayesinde kavradım ki, Ka meğer "kırk akıllı" sözünün baş harflerinden oluşan bir kısaltma imiş.

Kırk, bizim kültürümüzde "sayılamayacak kadar çok" anlamına gelir. Kırk gün kırk gece düğün, kırk haramiler, kırk ayak (Batı'da yüz ayak - centipede), çok, ama çok fazla anlamına gelen diğer örnekler. Bu serginin adı ile ima edilen kırk akıllı da işte bu yüzden, cümle alem, kendini akıllı sayan herkes demek oluyor belli ki. Kuyuya o bir türlü çıkarılamayan taşı atan deli de, kendimi de dahil ederek, Ka'ya yolu düşen, fotoğrafla akıllı-uslu, iyi huylu değil, aksine hırçın, oyun bozan, çelme takan, hınzır halleriyle ilişki kuran insanlar.

Non Paris Sergisi Cer Modern'de

“non paris projesi yaklaşık iki yil sürdü. “Hiç sevmiyorum” diyerek ikici kez gittiğim bu şehri bana sevgili dostum Zeynep Avcı sevdirdi ve bir bahar sabahı Bodrum’daki evinde yeni fotoğraflara bakarken “sen non paris çekiyorsun” diyerek projenin ismini koymuştu bile. İkinci gidişimde tanıştığım sevgili Gaye Petek böyle bir projenin aklıma düşmesine sebep oldu; heyecanı ve ömrünü geçirdiği şehre olan tutkusuyla… Gaye’yi biraz da hayal kırıklığına uğratarak “ona konuşan” Paris üzerinden okumadım, okuyamadım ama birlikte gittiğimiz yerler, hazırladığı ayrıntılı liste, önerdiği sokaklar, pasajlar beni bügün bile “tanıyorum, biliyorum” diyemeyeceğim Paris’in pek çok katmanıyla buluşturdu. Paris yavaş yavaş bu iki yil içinde benim kalıpların ötesinde, beklentilerimden daha farklı bir (iç) yolculuk, yaşamak isteyeceğim bir şehir oldu.