Foto Gaste

Fotoğraf sanatçısı Timurtaş Onan'ın, 80'lerden bugüne İstanbul'un gündelik yaşamına dair görsel hikayelerle yüklü yeni fotoğraf kitabı "İstanbul Her Şeye Rağmen " fotoğraf severlerle buluştu! Bugüne dek ulusal ve uluslararası pek çok proje ve sergiye imza atan İstanbullu fotoğrafçı Timurtaş Onan'ın 80'lerden bugüne İstanbul fotoğraflarından oluşan "İstanbul Her Şeye Rağmen" kitabı Art Studio Yayınları'ndan çıktı. Ekim ayında fotoğraf severlerle buluşan kitap, 80'lerden bu yana İstanbul'un geçirdiği kültürel, ekonomik, demografik ve mimari değişimlere detaylı olmasının yanı sıra panoramik bir bakış da sunuyor. Kitapda ağırlığı analog 120 adet siyah beyaz fotoğraf yer almaktadır. Fotoğrafların taranması, seçimi ve kitabın tasarımı yaklaşık bir buçuk yıl sürmüştür.

Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul kent tarihinin sosyokültürel yapısına ışık tutan plaj kavramını İstanbul’da Deniz Sefası: Deniz Hamamından Plaja Nostalji sergisi ile mercek altına alıyor. Kuruluşunun 10. yılını geride bırakan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivinden ve farklı koleksiyonlardan derlenen bu sergi, 1870’lerden 20. yüzyılın ortalarına uzanan süreçte, deniz hamamından plaja geçişin devrim niteliğindeki hikâyesine odaklanıyor. Osmanlı halkının denizle olan ilişkisinin dönüşümünü büyük ölçüde I. Dünya Savaşı belirledi. Uzun süre mahremiyetin bir parçası olan denizde yüzmek sakıncalıydı, yasaktı. Suyla iç içe bir kent olan İstanbul’da, Batılılaşmanın etkisine rağmen halk 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren denizden tahta perdelerle ayrılmış “deniz hamamları” ile yetinmek zorunda kaldı. Önceleri ticaret, seyahat ve manzara gibi nosyonları çağrıştıran deniz Cumhuriyet’le birlikte yeni anlamlar kazanmaya başladı. Yerleşmeye başlayan laik toplum a...

İstanbul Fotoğraf Galerisi bünyesinde gerçekleştirilen Timurtaş Onan Fotoğraf Atölyesi Proje grubu fotoğrafçılarının eserlerinden oluşan Gece Gündüz İstanbul adlı sergi 13 Şubat salı günü saat 19:00'da açılıyor. Sergi 3 Mart tarihine kadar görülebilir. Sergide her fotoğrafçıdan fine art kağıda basılı 4 renkli fotoğraf yer alıyor. Sergide yer alan fotoğrafçılar : Gülizar Aktaş, Emel Arısan Yöney, Reyhan Aygör İncekara, Nurhayat Baysal, Selda Bedestenlioğlu, T. Mete Çelebican, Selda Durkut Gürkan Emecan, Pelin Genç, Kaan Gürsal, Çağrı İşbilir, Serra Kemmer, Tülin Şahin Safi, Özlem Uçarkuş ve Fevzi Yağcı “Gece Gündüz Istanbul” fotoğraf projesiyle son yıllarda sosyal, kültürel, doğal ve mimari anlamda pek çok değişim gösteren Istanbul'un bir kartpostal kenti gibi göstermekten ziyade kent yaşamına dair fotoğrafların yer aldığı bir fotoğraf projesi gerçekleştirildi. Proje süresince günün farklı saatlerinde, değişen hava koşullarında ve renkli sosyal ortamlarda çalışıldı. Bir k...

Geçmişin haberleşme aracı olarak kullanılan kartpostal, günümüzde araştırmacı ve koleksiyonerler için bilgi ve belge niteliği taşımaktadır. Kartpostallara bu niteliği kazandıran özelliklerden biri de, postadan geçen kartlar üzerindeki pul ve damgalardır. Bir diğer özellik de, bu kartpostallarda dönemin en ünlü fotoğrafçıları tarafından çekilmiş fotoğrafların kullanılmasıdır. Bu fotoğraflar İstanbul’un abidevi mimari eserlerinden, İstanbul’un gündelik yaşantısına ait ayrıntılara kadar pek çok değerli içeriğe sahiptir.  Kartpostallarla İstanbul Suriçi Eminönü ve Fatih adlı eser bu semtlerin tarihini konu alan bir giriş yazısı ile Atatürk Kitaplığı’nın zengin kartpostal koleksiyonundan bir seçkiyi içermektedir.   Fotoğraflar:Atatürk Kitaplığı Koleksiyonu  Kitabı satın almak için tıklayınız.

İstanbul, geçmişte olduğu gibi bugün de ticaretin önemli bir merkezi konumundadır. Çarşı-Pazar İstanbul kitabı da alışveriş denince akla ilk gelen İstanbul semtlerinden, çarşılarından pazarlarından sahneler sunuyor. 1970 ila 2000’li yıllar arasındaki döneme ait fotoğraflar, İstanbul’un çarşılarından pazarlarına, ticaret hayatından esnaf kültürüne kadar pek çok öğeyi yansıtan birer kaynak olma niteliği taşıyor.  "Yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan alışveriş denilince yakın zamana kadar insanın aklına ilk gelen yerler çarşı ve pazarlardı. Süper marketlerin yanısıra kentin hemen her yerinde açılan dev alışveriş merkezleri, internet üzerinden yapılan satışlar ve sağlanan kolaylıklar çarşı pazarlara duyulan ihtiyacı nispeten azalttı.  İstanbul’da son yıllarda esen kentsel gelişim rüzgârları da insanları büyük alışveriş merkezlerine yöneltip bakkal-manav, çarşı-pazar geleneğinin değişimin hızlandıran etkenlerden biri oldu." Kitabı satın almak için tıklayınız.

Konsoloslukların Penceresinden İstanbul kitabı, ABD, Japonya, İran, İngiltere ve Rusya'nın da içinde bulunduğu yirmisekiz konsolosun İstanbul’la ilgili anılarını, izlenimlerini ve şehirde yaşadıklarını kaleme aldığı makalelerden oluşmaktadır. Konsolosların makam odalarındaki pencerelerden çekilmiş İstanbul fotoğraflarıyla zenginleştirilen bu kitap şehre farklı bir açıdan bakma imkânı sunmaktadır. Kitabı satın almak için  tıklayınız.

Doğal sınırlarının Karadeniz, Marmara ve Boğaziçi ile belirlendiği, yerleşimin İzmit ve Tekirdağ sınırlarına kadar dayandığı, arsa fiyatlarının çok yüksek olduğu, nüfusun 20 milyona ulaştığı bir kentte, en ciddi sorunlardan birisinin konut olması kaçınılmaz. Zaten her zaman varolan konut ihtiyacını karşılamak için denetimsiz yapılan binalar, imar afları derken çarpık yapılaşma, yetersiz altyapı kent yaşamını her gün daha zor hale getirmişti.  Bu sorunların üzerine 17-Ağustos-1999 tarihinde yaşanan Gölcük merkezli depremin İstanbul üzerine olan etkileri, tüm gözleri yakın gelecekte beklenen İstanbul merkezli depremin olası tehlikelerine çevirdi. Başlangıçta amaç deprem hasarlı ve deprem riskli olan binaların yıkılması ve orada yaşayan insanların güvenli binalar yapılarak koruma altına alınmasıydı. Bu sosyal amaç ile başlayan proje kısa süre içerisinde, şehir içinde artık arsa bulamayan büyük, küçük tüm inşaat firmalarının iştahını kabarttı. Eski binalar yıkılırken, bölge yaşayan...

Sergi, ilk olarak Nisan-Haziran 2017 tarihleri arasında Selanik'te, Agioreitiki Estia Salonu'nda sergilenmişti ve büyük ilgi görmüştü. Bu defa, evinde, İstanbul'da, sanatseverlerle buluşacak.İstanbullular, şehrin çok fazla bilinmeyen ilginç mekânlarını iki fotoğrafçının merceğinden çıkmış arşiv fotoğrafları ile görme fırsatı bulacaklar. Sergi, Sebah & Joaillier atölyesinı kuran ve çalısmalarında çoğunlukla İstanbul ile Mısır'ı fotoğraflayanJean Pascal Sebah (1872-1947) vePolycarpe Joaillier'ın (1848-1904) 54 fotoğrafını kapsamaktadır.Bu iki sanatçının bazı fotoğrafları, sadece belge niteliği taşımamakta, aynı zamanda sanat eseri yaratma çabalarını da ele vermektedir. Bununla birlikte fotoğrafları, doğa manzaraları ve geçmişin anıtları ile ilgilenen Batılı ziyaretçilere albüm halinde satılmak üzere tasarlanmıştı.

Fotoğraf sanatçısı Dilan Bozyel’in Ali Poyrazoğlu, Kerem Görsev, Mustafa Horasan, Arzu Kaprol gibi isimleri fotoğrafladığı “Paha Biçilemez Yüzleri ile İstanbul” sergisi 25 Şubat - 6 Mart arasında Pera Palace Hotel Jumeirah'da...

William Klein Türkiye’de yeni bir fotoğraf festivali dönemi başlıyor. Doğuyla batı, klasikle modern, ustayla öğrenci arasında bir köprü inşa ediliyor ve Fotoİstanbul’la beraber yıllar boyu sürecek bir uluslararası fotoğraf buluşması İstanbul’da sahneleniyor. (17 Ekim-18 Kasım) Fotoİstanbul’un küratörleri 21. Yüzyıl Türkiye Fotoğrafı için yollara yeni taşlar döşüyor. Fotoğraflar yüzyıllık, terkedilmiş bir yetimhanede, taşınabilir konteynerlerde ve sokaklarda sergileniyor. 20. Yüzyıla damgasını vuran fotoğrafçılardan William Klein’la, Boğaz kıyısında buluşuyoruz ve Klein’ın çığır açan şehir çalışmasını sunuyoruz: Roma, New York, Tokyo ve Moskova.

Binlerce yıla uzanan tarihinde büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul, günümüzde dünyanın en önemli metropolleri arasında yer alıyor. Nüfusu 14 milyonu aşan şehir, kültürden sanata, mimariden ulaşıma, spordan eğlenceye pek çok alanda hızlı bir dönüşüm geçiriyor ve gelişiyor. Bu süreçte sahip olduğu değerleri korumak, İstanbul için her zamankinden daha zor ve önemli bir göreve dönüşüyor. Korunması gereken zenginliklerin başında da tarihi çarşılar ve pazarlar geliyor.  Şehrin canlılığını, coşkusunu ve sıcaklığını yansıtan, yaşayan bir varlık olduğunu hissettiren çarşı ve pazarlar, İstanbul’un geçmişten devraldığı renkli miraslardan. Tarih boyunca ticarete yön veren İstanbul’un çarşıları, geçmişten günümüze kadar sunduğu zenginlik ve çeşitlilik ile nam saldı ve değişik ülkelerden gelen tüccarların buluşma noktası haline geldi.

Sanki bir biblo.Vapur ile önünden her geçişimde hayranlıkla seyrettiğim bir bina Haydarpaşa gar binası. Her kattaki pencerelerin farklı dizaynı, kuleleri, kocaman saati, hep ilgimi çekmiş, bina gibi mimarlarına da hayranlık duymuşumdur. Bu güzel yapının görevi ise ayrı bir anlam taşıyor; insanları bir birleştiriyor, bir ayırıyor. Hep bir koşuşturma. Hüzünlü ayrılışlar, sevinçli kavuşmalar... Hele bu ayrılışlarda beklenenin gelmemesi, ya da yolcu edeceğimize yetişememek ne acı. Anadolu’dan gelen  kişi İstanbul’u ilk kez Haydarpaşa’nın merdivenlerinden seyrediyor. Şinasi Barutçu Kupası’nda 3.turu atladığım gece vapur ile önünden geçerken, hazırlayacağım 6 kare, birden gözlerimin önünde beliriverdi. Bildik uğurlama sahneleri... beklenenin gelmeyişi... onun ise elinde çiçeklerle koşup yetişememesi... Defalarca bu mekana gidip, bu sahneleri hazırladım. Resimsi bir tadı olması için grenli bir çalışma yaptım, agrandizörde basıp, sepya tonladım ve fotoğrafın etrafını da kim...

Merkür dünya fotoğraf tarihinde seçkin bir yere sahip, Türk fotoğrafının ustası Ara Güler’ in daha önce bir arada sergilenmemiş, renkli İstanbul fotoğraflarını izleyici ile buluşturuyor. Büyük bir gelenek olan sosyal belgeselci tarzı benimseyen Ara Güler’in fotoğraflarında sinema ve edebiyat birbiriyle sürekli kesişiyor. Her fotoğrafında bir can, bir devinim vardır. Ara Güler’in çalışmaları tüm dünyayı kapsamasına rağmen, yüreği doğum yeri olan, hayallerinin şehri İstanbul’da kalmıştır.  Ara Güler’in Eski Şehri’nde yolculuğa çıktığınızda bir anda kendinizi Arnavut kaldırımlarından bacası tüten cundalı ahşap bir eve, oradan denizin kokusunu duyabildiğiniz bir balıkçı teknesinde bulabilirsiniz. Balıkçı teknesinin nereye gideceği, o dar sokaklarda neler yaşanacağı, suyun sesi, havanın kokusu, izleyicinin kontrolüne kalıyor. Döneme şahitlik edebilmiş kimselere birer anı, bu hikayelerle büyüyenlere ise görsel bir masal sunuyor sanatçı. Geçmiş zaman tekrar canlanıyor. ...

Nar Photos'un İstanbul'daki kentsel dönüşümle ilgili yapmış olduğu grup çalışmasıyla ortaya çıkan " Milyonluk Manzara " isimli fotoğraf sergisi ve sergiye ait fotoğraflardan oluşan İletişim Yayınları tarafından baskısı yapılan kitabın imza günü 27 Eylül 2013 cuma günü saat 19.00 da Fotografya 'da yapılacaktır. Sergide yer alan fotoğrafların çekim sürecinde edindikleri bilgiler ışığında; cumartesi ve pazar günleri "Kenti Fotoğraflamak" adıyla 2 günlük atölye çalışması gerçekleşecektir. Sergi Açılış : 27 Eylül 2013 Atölye : 28 – 29 Eylül 2013 Fotografya: Cemalpaşa mah 63012 sk. Akyuva Apt. No:12 Zemin Kat Seyhan/ADANA

Sahip olduğu tarihsel ve doğal güzellikleri ile şarkılara, şiirlere ve filmlere konu olan  dünyanın en büyük megapollerinden İstanbul’un, artık her yıl farklı bir konuyla yapılacak bir fotoğraf yarışması var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) ve İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) ile birlikte teması “İstanbul” olan ulusal fotoğraf yarışması düzenliyor. Yarışmanın bu yılki konusu: “Dört mevsim İstanbul” Yılın dört mevsiminde çekilmiş  fotoğraflardan oluşacak seçkiler ile bir anlamda tarihe not düşülecek. “Dört Mevsim İstanbul” konulu yarışma, hem İstanbul’un güzelliğini mevsimler üzerinden bir kez daha gözler önüne serecek hem de İstanbul’un görsel belleğini oluşturmak adına büyük bir boşluğu doldurulacak. 1. Ulusal İstanbul Temalı Fotoğraf Yarışması ile Türkiye’de bir ilke de imza atılacak; bir fotoğraf yarışmasında en büyük para ödülü dağıtılacak. Yarışma kapsamında katılımcılara, yaklaşık 1...

İstanbul 100 bin yıllık geçmişi olan arkeolojik kazılar yapıldıkça kat, kat  kültürlere (Yarımburgaz Mağrası'nda  Neolitik ve Kalkolitik çağlara ait  5 tabaka) ulaşılan büyük,  çok büyük  bir kent.  O kadar büyük, o kadar eli açık, o kadar kucaklayıcı ki kimseyi reddetmiyor,  yapılanlara ses çıkarmıyor. Bizim de  hoyratlığımız arttıkça artıyor.  Ama bir gün kapılar bizim üzerimize  de kapanacak, katmanlarda yerimizi  alacağız.  Uygarlığımızdan  kalanları  bulanlar  neler düşünür, bu dönemin okumaları  nasıl yapılır bilemeyiz.  Ancak fotoğraflarla belgelenen İstanbul  için bir okuma öngörüsünde bulunabiliriz. ( 5-23 Şubat 2013 ) Çiler Belen

  www.galerinevistanbul.com/galeri.html   Fransız fotoğraf sanatçısı  Jean-Françoise Rauzier, mekan veya mimari yapıların fotoğraflarını yüzlerce kez çekerek yaptığı kolajlarla yapı ve mekanları çalışmalarıyla yeniden kurguluyor. Eserlerine ''Hiper Fotoğraf'' adını veren sanatçı Topkapı Sarayı için 5000 fotoğraf ve bir hafta süre gibi bir zaman harcamış. Sanatçının çalışmaları  Galeri Nev'de    9 Haziran 2011 tarihine kadar görülebilir. www.rauzier-hyperphoto.com