Foto Gaste

Haziran 2015’te BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, yıllık raporunda 2014 yılında yerinden edilmişler ve mültecilerin sayısının 60 milyon kişi ile rekor seviyeye ulaştığını açıkladı. Emin Özmen uzun süren bir çalışma sonrasında bu çatışma girdabına sürüklenen insanlar ile ilgili bir fotoğraf belgeseli hazırladı. 2012 yılından bu yana çok kez Suriye, Türkiye, Irak ve Avrupa’ya giden sanatçı burada istekleri dışında mülteci olmak durumunda kalmış aileler ile bir araya geldi. Bu fotoğraflar dizisi mültecilerin, hayatları alt üst olan kadın ve erkeklerin hikayelerine ve yaşadıklarına tanıklık ediyor. Beklenti, umut, kaygı, kafa karışıklığı, korku birbiri içine geçmiş, o kadar ki belli olmayan karmaşık bir ruh halindeler. Kenarları pek de net olmayan, zamanın durduğu, belirsizliğin hakim olduğu bu geniş topraklarda Emin Özmen kendi gözleriyle tanık olduğu gerçekleri tarafsız bir şekilde adeta suratımıza çarpıyor.

Olympus Galeri'de 24 Kasım - 31 Aralık 2016 tarihleri arasında Görgün Özdemir ve Tayfun Özdemir’in Doğu'nun Gizemli Dengesi isimli fotograf sergisi izlenebilecek. Sergi 24 Kasım 2016 Perşembe günü saat 19:00'daki kokteyl ile açıldı. Sergi hakkında Sadece yolda olmak, “evinden, yurdundan” uzakta olmak, günlük rutinini kırıp bunun dışında (bir süre için de olsa) yaşamak tek başına önemli bir uğraş, yaşam biçimi olmakla beraber, bunu yapan hiç kimseye yeterli gelmedi. Gezmekle birlikte paylaşmak da önem kazandı. Söz, yazı, resim, gravür, fotograf, film ya da video vb yollarla yaşananlar, görülenler, tanışılanlar, heyecanlar, öğrenilenler ilk seyahatlerden bugüne anlatıldı, gösterildi, aktarıldı. Seyahatler, seyahatnameler her daim mecrasını buldu; "gitmeyenlere", "daha önce gidenlere", "daha sonra gideceklere" sözle, yazıyla ya da görüntüler aracılığıyla ulaştı.

2 Aralık 2016 – 2 Ocak 2017 tarihleri arasında, TFSF Sanat Galerisi’nde, fotoğrafımızın önemli ustalarından Şemsi Güner’in Retrospektif sergisi açılacak.  İstanbul Fotoğraf Müzesi Koleksiyonundan yapılan 30 fotoğraflık bir seçki ile Şemsi Güner, 2010 yılındaki vefatının ardından ilk kez İstanbul dışında sergilenmiş olacak.  İbrahim Göksungur sergiyi şöyle anlatıyor: "Şemsi Güner Fotoğraflarında biraz Dünya fotoğrafının ilk Fransız ustalarından Eugene Atget’i (1857-1927), biraz Ara Güler’i ama çokça Türkiye’yi bulacaksınız. Öyle ki, bugün tanık olduğumuzdan daha yoksul ama daha sıcak, daha samimi, daha içten, daha sevecen ve belki de daha güzel bir Türkiye’yi... Başka söze ne gerek var?" 

Fotoğraf hikayeniz nasıl başladı ve reklam alanını tercih etmenizin sebebi nedir? Fotoğrafa ilgi duymam lise hayatımda başladı. Ilk denemelerimi halamdan aldığım fotoğraf makinası ile yapıyordum Adana Koleji’nde okul müdürümüzün kızı Leyla Küstü, Ankara Basın Yayın mezunuydu, okulumuzdaki fotoğraf kulübünde fotoğraf dersi veriyordu ve bende bu kulübe üyeydim. Aynı zamanda Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği (AFAD) ile tanışmamın da fotoğrafı başka türlü algılamamda etkisi vardır. Daha sonra Çukurova Üniversitesi Kimya bölümüne girdim. Kimya, fen bilimleri arasında sevdiğim bir dal olsa da güzel sanatlar bana daha cazip geliyordu ama seksenli yıllar Adana’da güzel sanatlar fakülteleri yoktu. Fen fakültesinde okurken okul gazetesini çıkartmak ve fotoğraf yarışmalarına katılmak fotoğrafa olan tutkumun daha da artmasına ve fotoğrafımın gelişmesine sebep oldu.

Geçtiğimiz dönem Abbas Kiarostami ve Romin Mohtasham gibi çağdaş İran fotoğraf sanatının öncülerine ev sahipliği yapan CerModern, bu kez İranlı Kadın fotoğrafçıların eserlerini Ankaralı fotoğrafseverlerle buluşturuyor.  Kendisi de fotoğraf sanatçısı olan Amir Hossain Heshmati tarafından derlenen 159 fotoğraftan oluşan seçki, aynı zamanda özgün bir küratöryel anlatımla farklı nesil ve sosyal gruptan 26 kadın sanatçının farklı ifade biçimlerini biraraya getiriyor.  "Nihayetinde, fotoğraf kavramına (saf fotoğraf) tek boyutlu bakmak ona haksızlık etmektir. Belki de, çok parçalı bir yapbozu bir araya getirmek ve dünyamızı genişletmek için başkalarının görüşl erini görüp duymamız gerekiyor. Elinizde tuttuğunuz şey bulmacanın küçük parçalarından biridir." Tahran Shirin Galeri iş birlikteliğiyle gerçekleşen sergi, 26 Ocak 2017 tarihine kadar CerModern'de görülebilir.

BBC International tarafından da çekimi yapılan sergi haberiyle, dünyanın gözleri  MMCC global  tarafından yürütülen Kabul'deki çocuk terapi merkezine çevriliyor. Ayrıca satışı yapılan fotoğraflardan elde edilecek gelirin %50 si, fotoğrafçısı tarafından MMCCGlobal'e aktarılacak. "Bu, geçmiş zamanlarında yalnızca eğlence faaliyetleri öğrenen bazı neşeli kızların hikayesi değil! Bu, Afganistan’da uzun zamandır kadınları kısıtlayan muhafazakar topluma; kadınların becerilerine ve kabiliyetlerine son derece yüksek bir şüpheyle yaklaşan erkek egemen topluma karşı dimdik ve cesur duran, klişelere karşı savaşan yeni jenerasyon kızlarının hikayesi.

Henüz Yitirmediğimiz Kadınlar Suriye'deki krizde yaşanan hikâyeleri anlatır. 26 Nisan 2015'de radikal İslam muhalefeti " Büyük Saldırı" yı ilan etti. Sanat Kampı'nın önceki farklı din ve etnik gruplardan birçok genç katılımcısı Le Pont Galeri'de buluştu.  Fotoğrafçı ve organizatör Issa Touma tarafından kurulan bu sanatsal ve entelektüel güvenli cennette huzuru birbirlerinde buldular. Çatışmalar bir hafta sürdü. Kapana kısılmış ve korkmuş bir grup kadın ümit ve korkularını paylaştı. Geleneksel kıyafetlerini giymiş -yetkililer tarafından değil kendi seçtikleri - bir fotoğraf atölyesi yapmaya karar verdiler, neredeyse son bir mesaj gibi. Henüz Yitirmediğimiz Kadınlar'ın portreleri dokunaklı ve acil bir yardım çağrısıdır. Suriye'de aşırılığın karanlık teorileri olan birçok yüzü vardır. Bu fotoğraflardaki kadınlar hala hayatta, diğer birçoğu hayallerini gerçekleştirmeye fırsat bulamadan öldürüldü.

Ark Kültür  Ünlü koleksiyoner Tony Ventura’nın koleksiyonundan bir seçkiyi izleyiciyle buluşturuyor. Kürasyonunu Károly Aliotti ile Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği, dünyadan ve Türkiye’den tanınmış sanatçıların 60’ın üzerinde eserine yer veren “La Ventura” isimli sergi, Tony Ventura’nın koleksiyonerlik macerasına derinlemesine bir bakış niteliğinde. Koleksiyonun en önemli parçaları olan siyah beyaz ağırlıklı nü çalışmaların ağırlıklı olduğu sergi, Sotheby’s’in desteğiyle gerçekleştiriliyor. Kadın bedenini ne üremenin ne de tapınmanın sembolü olarak öne çıkaran sergi, temelde bedenin güncel temsillerini geniş bir yelpazede izleyiciye sunuyor.

Merih Akoğul “Montreal’de Bir Mevsim” kitabında, 2015 yılının Ağustos ayında Kanada’nın Montreal şehrinde büyük bir özenle seçtiği konulara ve tanık olduğu anlara sessizce ve kendini fazla göstermeden objektifini doğrulturken, yine bildiğimiz tarzından ödün vermiyor, mütevazı bir ustalıkla kendi yolundan ilerliyor. Bir şehrin yaz ışıkları altındaki görüntüsünü, özel anlar üzerinden çerçevesine sığdırıyor. Kitabı almak için tıklayınız.

Johnnie Walker Talenthouse işbirliği ile  Humans of the World isminde  global bir fotoğraf yarışması düzenliyor:  “Esin kaynağı olabilecek insanlık halleri” temasıyla düzenlenen ve sadece siyah beyaz fotoğrafların kabul edildiği Humans of the World yarışması  sonucunda seçilecek 10 fotoğrafın sahiplerine 500 GBP para ödülü verilecek ve fotoğraflar 2017’de piyasaya çıkacak olan Limited Edition Johnnie Walker Black Label ve Double Black şişelerinin etiketlerine basılacak. Detaylı bilgi için;   https://www.talenthouse.com/i/photograph-for-johnnie-walker

Çağdaş sanatın genç yeteneklerine görünürlük sağlamayı amaçlayan Mixer, Murat Han Er'in "İç Yüzey" başlıklı ilk kişisel sergisine 11 Kasım – 3 Aralık 2016 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Sanatçının son dönem fotoğraf, video ve yerleştirme çalışmalarına yer veren sergi, insanın kendisi ve çevresiyle kurduğu güven ilişkisini korunan ve gizlenen olgular üzerinden işliyor.  Açık ve kapalı olmayı insan psikolojisi ve çevresellik üzerinden ele alan “İç Yüzey” soyut bir kavram olan güven duygusunu, somut parametreler üzerinden değerlendirilen güvenlik anlayışıyla bir araya getiriyor. Sanatçı, kırmızı ve beyaz renklerindeki ikaz bantlarını kişisel sınırları belirlemek için kullanırken kamusal ve toplumsal alandaki güvensiz bölgeleri de ifşa ediyor. Fiziksel ihlali kolay olan bant ve koli gibi dayanıksız malzemelerin yarattığı suni korunma duygusuyla, bireyin iç dünyasını müdafaa taktikleri arasında bağ kuruyor. 

Olympus’un düzenlediği 2016 – 2017 uluslararası fotoğraf yarışmasına katılımlar başladı. 13 Ekim 2016’da başlayan yarışmaya 9 Ocak 2017 tarihine kadar katılmak mümkün. 4 farklı kategoride olan yarışmada her bireyin her kategoriye 5’er fotoğraf ile katılma hakkı bulunuyor. 

Fotoğrafı bir anlamda hem 19.yy’ın bir sözcüsü, hem de günümüzde popüler kültürün bir suç ortağı veya işbirlikçisi gibi görebiliriz. Nitekim görüntüler 19.yy boyunca toplumların gerçeklik, huzur ve refah mücadelesine eşlik ederken, bir yönüyle düşünsel aydınlanmanın, sosyalleşme ve demokrasi kültürünün benimsenmesinde de etkin bir rol üstlenmiştir. Keşfedildiği dönemde görüntülerin güvenilir bir kanıt yarattığına, dahası kesinleştiren ve ikna eden bir nesnellik sergilediğine inanılıyordu. Bu bakımdan fotoğrafların kaynaklık ettiği yeni görme biçimi radikal, devrimci ve modernist bir gerçeklik anlayışını yaygınlaştırarak, 19.yy’da sanat ve politika ve özgünlükle özgürlük arasında güçlü köprüler kuran bir özgüven patlamasına yol açmıştır. Bugün fotoğrafın bir tekno estetiğe, yani tekniğe mahkum ortalama bir estetik bakışın egemen olduğu, yaygın beğeniye dayanak yapılan bir eğilime doğru hızla itildiğine tanık oluyoruz. Fotoğrafçıyı yaratıcı özgüvenden kopararak teknik ve sanal bilimcili...

"Mahzen Photos" kolektifinden Serkan Çolak ve Sinan Kılıç ' ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Belgesel Fotoğraf Atölyesinde İzmir'in güncel ve önemli konularından biri ele alındı.  Adalet mahallesi,İzmir'in son zamanlarda gökdelenler bölgesi olarak anılan mevkisinde küçük bir mahalle.Yakın zamanda kaybolması muhtemel bu mahalleye ve yaşamına/kültürüne dair içerden bir bakış.  Mahalle içinde yaşayan geri dönüşüm işçileri,mahalle sakinleri ve kedileriyle yaşayan 'Şef'in hikayesi..

"Doğançay HES projesi ile sosyal ve ekonomik düzeni bozulan Dereköy, bölgede HES projesinden etkilenen onlarca küçük köyden biridir. Bu yüzden tek bir köy üzerinden izleniyor olsa da, Kırsal Düşü bugüne kadar su yüzüne çıkmamış ve çok benzer hikayeleri olan diğer kırsal yaşantılarına, dönüşümlerine ve tahribatlarına referans verir." (18 Kasım 2016) Proje ile ilgili detaylı bilgi için Göz Kararı programındaki söyleşiyi izleyebilirsiniz.

Zeynep Kayan , Zeynep Kayan’ın Kurgulan(an) isimli yeni sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. Sanatçının Zilberman Gallery’deki ikinci kişisel sergisi, 19 Kasım - 31 Aralık tarihleri arasında galerinin Mısır Apartımanı’ndaki ana sergi mekanında izlenebilir.  Zeynep Kayan işlerinde fotoğrafın iki boyutlu yüzeyinden kaçma içgüdüsünü şans ve yine yüzey üzerinde gerçekleştirdiği deneyler aracılığıyla irdeliyor. Aynı anı tekrar tekrar yakalama üzerine kurduğu süreç ile sanatçı, sonsuz fırsatların peşinden giderek imgenin olduğu gibi kalmasından kaçma arzusunu yansıtıyor. Kayan, geçmişle ilgili anıları toplayarak ve bu anıları günümüze getirerek fotoğrafın sonsuz ve durmadan değişen durumunu, bir mecra olarak portre ve performansla ilişkilendiriyor ve imkanların sınırsız olduğunun altını çiziyor. 

“Geleceği Biriktirmek” programı kapsamında Sinoplu fotoğraf sanatçılarının belgesel fotoğraf seçkilerinden oluşan sergi dizisinin ilki, 12 Kasım - 1 Aralık 2016 tarihleri arasında Hal Sinop Buluşma Merkezi’nde düzenleniyor. Sinop doğumlu sanatçı Tülin Dizdaroğlu’nun, üretim, tüketim, tüketici, sürdürülebilir yaşam,  sağlık  ve insan konularında tekrar düşünülmesini sağlayacak “İmge ve Temsiliyet” temalı siyah beyaz belgesel fotoğrafları, 1 Aralık 2016 tarihine kadar Hal Sinop Buluşma Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor.  İnsan olma durumu Tülin Dizdaroğlu, artık yok olan ve tüketim alışkanlıklarının hızlı değişimi sonucunda neredeyse kaybedilmiş önemli bir an’a ve olguya dikkat çektiği siyah beyaz fotoğraflarında “insan olma” durumunun altını çiziyor.  Sergide, ‘organik ya da inorganik’ kavramlarının yoğunlukla tartışıldığı bugünlerde emek yoğun bir işin temsilcileri olan pazarcı kadınları öne çıkarıyor. Kentlilerin tüketim hazlarının en üst düzeye çıkarılm...

Isparta’daki Pisidia Antiokheia Antik kentindeki  arkeoloji k kazılara katılan Sanat Yönetimi öğrencisi Muharrem Burkay Şimşek’in fotoğraf sergisinin açılış kokteyli 22 Kasım’da  İstanbul  Kültür Üniversitesi Ataköy kampüsünde Akıngüç Sanat Merkezi sergi salonunda yapılacaktır. 2007 yılından beri Süleyman Demirel Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından sistemli olarak yapılan kazılar sonucu antik kentin önemli mimari alanları gün yüzüne çıkarılmıştır. Hristiyanlığın doğuşundan bugüne hac merkezlerinden biri olan ve St. Paul’un Hristiyanlara ilk toplu vaaz verdiği kent, bölgedeki önemli yerleşim ve inanç merkezlerinden biri olmuştur. Kazı ekibi ile bir süre yaşayan Burkay Şimşek ise, Augustus Tapınağı başta olmak üzere mezarlar, su kemeri, Latince yazıtlar ve antik dönemden kalan çocuk oyunları çizimlerini fotoğraflamıştır. Aynı zamanda sanatçı,Seda Kara ile beraber sergi küratörlüğünü de üstelenmiştir. Pisidia Antiokheia’nın tanıtılması ve değerinin daha geniş kitle...

İFSAK'ın fotoğraf dünyamıza kazandırdığı daha sonra birçok dernek ve kulüp tarafından da yapılagelen FOTOMARATON'un ilki 5. İFSAK FOTOĞRAF GÜNLERİ kapsamında Aralık 1989'da gerçekleştirmiştir. İFSAK 24. İSTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ kapsamında gerçekleştirilecek 18. FOTOMARATON diğerlerine oranla daha değişik bir anlayışla fotoğraf severlerin karşısına çıkıyor. "Tek Karelik FOTOMARATON"… Yeni yapı ilk FOTOMARATON'un fikir sahiplerinden biri olan ve 24. FOTOĞRAF GÜNLERİ'NİN Düzenleme Kurulunda yer alan Orhan Cem Çetin'in önerisi ile geliştirildi. Filmli dönemde yarışma için üretim katılımcılara verilen bir rulo filmle sınırlıyken, sayısal dönemle birlikte kısıt birkaç yüz kareye yükselmişti. 18. FOTOMARATON katılımcılarını daha çok filmli dönemde kalan, sayısallaşma ile giderek uygulanmayan, unutulan prensipleri -fotoğrafı ilk önce zihinde kurma, deklanşöre basarken iyi düşünme, kadrajı çekerken oluşturma vs.- yönünde disipline eden, kısıtlayan çekecekle...

      Buğra Kılıç Erden’in, ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ adlı Belgesel fotoğraf sergisi, 13 Kasım 2016 günü 14:30’daki kokteyl ile Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde ( CKM ) sanatseverlerle buluşuyor.      Gaziantep’ li fotoğrafçının sergide yer verdiği fotoğrafların tümü, Gaziantep’te çekilmiştir. Sergide, genelde sosyo-ekonomik açıdan dar gelirli insanların günlük yaşamları konu edilmiştir. Fotoğrafçı bunu  ‘Neyi resmettiğiniz, hayata bakışınızı ortaya koyar’ sözleriyle açıklıyor.      Dokunduğumuz her şeyde başkalarının da payı olduğunu söyleyen fotoğrafçı, fotoğraf satışlarında elde edilecek gelirin bir kısmını, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlıyor.     Fotoğraf Sergisi, 13 - 18 Kasım 2016 tarihleri arasında, Caddebostan Kültür Merkezi’nde fotoğraf sever ziyaretçilerini bekliyor.

Pg Art Gallery 15 Kasım – 15 Aralık tarihleri arasında Merih Akoğul’un küratörlüğünü üstlendiği; Ozan Bilgiseren, Emine Ceylan, Murat Dikmen, Abdullah Hekimhan, Işıl Arısoy Kaya, Derya Kılıç, Mehmet Ömür, Ahmet Sel, Muammer Yanmaz ve Hakan Yaşar’ın çalışmalarının yer aldığı ‘Poz’ adlı fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor.  Pozun Gizi Fotoğrafın çıkışına somut gerçeklik üzerinden öncülük eden belgeci bakışın 1980’lerde yaşanan postmodernist şoktan sonra farklı bir bağlam kazanmasıyla, fotoğrafçının klasik portre geleneği üzerinden dünyayı algılama biçimi de değişmiştir. 

Tanınmış İtalyan üreticisi "Ferrania", "FILM Ferrania" olarak küllerinden doğdu ve 11 Ekim Salı günü, analog fotoğraf makineleri ve film kameraları için slide film üretmeye başladı. En son Eylül'de başarılı bir test çalışmasından geçtikten sonra Film Ferrania artık doğrudan müşterilerine gönderilebilecek. Film stoklarında ilk çalışma Scoth Chrome 100 slide filmin daha geliştirilmiş bir versiyonu olacak. Film, fotoğrafçılık (135mm 120 roll) ve film yapımı (16mm ve Super 8 formatlar) için uygun olacak.

Ka’da her ay gerçekleşen Fotoğrafçı Okumaları etkinliği fotoğrafçıların ürettiklerine daha bütünlüklü bakabilmeyi hedefliyor. Yani fotoğrafçıyı, yalnızca fotoğraflarına bakarak değil; onun okudukları, yazdıkları, çizdikleri ve hayatına dair ulaşabildiğimiz başka detaylarla birlikte ve ürettiği dönemin koşullarını da gözeterek anlamaya çalışıyoruz. Okumalar katılımcıların da etkin olmalarıyla zenginleşeceğinden, sizlerin de gelirken fotoğrafçılar üzerine çalışıp gelmenizi bekliyoruz. Etkinlik ücretsiz. Davetlisiniz…

Fotoğrafçı Amanda de Cadenet   kadınların sorunlarına değinmek ve ses getirmesini sağlamak amacıyla, kadın fotoğrafçılar ve sanatçılardan gelen fotoğrafları Instagram üzerinden sundu ve  #girlgaze  etiketini kullanarak sosyal medyada bir hareket başlattı. Yaklaşık 450.000 civarında fotoğraf elde edildi. Proje ile ilgili fotoğraflar  https://www.instagram.com/girlgazeproject/ hesabından izlenebilir. Proje kapsamında açılan sergi  Kaliforniya'da bulunan Anneberg Space for Photography' de ziyaret edilebilir. Kaynak: http://www.lomography.com.tr

Kontrast Dergi 52. sayının interaktif köşesi sizleri,  günlük hayatımıza farklı amaçlarla yeniden giren sanat eserlerini fotoğraflamaya  davet ediyor: Sanat nesneleri, ilk üretim amaçlarından farklı olarak günlük kullanım eşyaları, reklamlar, ürün markaları vb. birçok farklı amaçlarla gündelik hayatımız içerisinde kendilerine yeniden yer bulabilmektedir. 52.sayı interaktif köşesinde sizlerden “günlük hayatımıza farklı amaçlarla yeniden giren sanat eserlerini” kendi bakış açınızla fotoğraflamanızı ve kişi başı en fazla 2 fotoğraf olmak üzere en geç 1 Aralık 2016 tarihine kadar göndermenizi bekliyoruz. Göndereceğiniz fotoğraflardan seçilecek olan 10 adedi derginin interaktif köşesinde yayınlanacak, diğer fotoğraflardan oluşacak derleme ise derginin ekinde ve internet sayfasından paylaşılacaktır.

Günlük hayatımızı yoğun ve yaygın biçimde işgal eden imgeler ile bu imgeler bütünlüğünü oluşturan fotoğrafların başdöndürücü bir hızla gelişen bilgisayar olanaklarıyla buluşması, deyim yerindeyse denetimsiz bir "görüntü imparatorluğu"nun oluşmasına zemin hazırlamıştır. Ortaya çıkış hedefi "gerçeği resmetmek" olan fotoğraf, kendi tarihsel sürecinde gerçeğe dokunarak zamanı anlaşılır bir olgu haline getirmekle kalmamış, ışığın büyülü dilini, tarihin görsel kayıtlarını ve aynı zamanda yaygın bir anı denizi yaratarak insanların bireysel gerçekliğine de ayna tutmuştur. Her fotoğrafın, fotoğrafçının iktidarını tesis ettiğini unutmamak gerekir. Fotoğrafın, fotoğrafçının gerçekle olan yakınlığı, seçimi ve kararlaştırmasının görsel bir karşılığı olduğunu da... Hiçbir amacı bulunmasa da, özü itibarıyla fotoğrafçı daima bize bir öykü anlatır. Görünenlerden tasarımlar yapar, gerekli gördüklerini seçip ayıklar ve fikirleriyle buluşan bir sonucu ortaya koyar.

Kübalı sanatçı Camilo Guevara March, fotoğraf ve enstalasyonu birleştirdiği yeni serisiyle Piramid Sanat’ta.. . Kadın bedeninin ve kimliğinin gizemini, fotoğraf ve enstalasyonun işbirliği ile birleştiren TABÙ sergisi, tahmin edilenin ötesinde dikkat çekici bir sunumla karşımıza çıkıyor.  Sanatçının yıllardır üstüne çalıştığı TABÙ projesinin ilk gösterimi Piramid Sanat’ta yapılıyor. İstanbul’da gerçekleşecek ilk sergiden sonra, birçok ülkede de durakları olacak.  Sergi için ayrıca önsözünü Bedri Baykam’ın kaleme aldığı bir katalog da hazırlanıyor.

Türkiye’nin ilk fotoğraf festivali olan ve bu sene 6’ncısı düzenlenen ‘Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (BursaFotoFest), Cumhuriyet Caddesi’nde yüzlerce Bursalının katılımıyla coşkulu görüntülere sahne olan festival yürüyüşüyle başladı. Türkiye’nin ilk fotoğraf festivali olma özelliği taşıyan ve her sene fotoğraf sanatının en önemli isimlerini fotoğraf tutkunlarıyla buluşturan BursaFotoFest, bu sene ‘Kent Diyalogları’ temasıyla 5-10 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor. George Georgiou, Elena Chernyshova, Nevzat Çakır ve Sinan Çakmak gibi dünyada isim yapmış fotoğrafçıların anılarını ve çalışmalarını paylaşacağı festivalde, Nevzat Çakır, Sinan Çakmak, Yusuf Murat Şen, Engin Güneysu, Abdullah Hekimhan ve Alberto Modiano gibi isimler de Bursalılarla buluşacak. Panel, söyleşi, portfolyo ve atölye çalışmalarının yapılacağı festivalde, Kosova, İtalya, Rusya, İngiltere, Norveç, Belçika ve Danimarka gibi ülkelerden de birçok fotoğrafçı ve editörü Bursa’da ağırlanacak. Program için tı...

“Erkek sanatçı, kadın model” hegemonyasına karşı bir duruş sergilemek isteyen kadıNgözÜyle fotoğraf grubunun, erkek modellerin fotoğraflarından oluşan sergisi; 3-16 Kasım 2016 tarihleri arasında Fransa’nın Nancy kentinde gerçekleşecek. Fotoğrafçı Niko Guido’nun danışmanlığında kurulan kadıNgözÜyle fotoğraf grubu, mimar, grafiker, bankacı, akademisyen, çevirmen, turist rehberi, doğum fotoğrafçısı, ev hanımı ve emekli, yaşları 20 ile 70 arasında değişen toplan 22 kadından oluşuyor. Dört yıllık bir çalışmanın ürünü olan sergi, beden algısı, toplumsal cinsiyet ve mahremiyet kavramlarından yola çıkarak hazırlandı. 

Çiğdem Emir, 5-20 Kasım 2016 tarihleri arasında Galeri Bohem ’de sergilenecek sergisi  “Kelebek Etkisi“ sergisini şöyle özetliyor;  Kelebek Etkisi Projesini, 2015 yılının başlarında geliştirmeye başladım. Proje tamamen hissettiklerimin fotoğraflara yansıtmamla ilgili. Varoluşumuzu sorgulamamız sürekli devam ediyor ve her defasında bakış açımız değişiyor. Hiç birimiz sabit değiliz olmamalıyız da. yaşadığım bu süreci, bu proje aracılığıyla aktarmaya çalışıyorum. Benim baktığım yer sürekli değişiyor, benim hissettiklerim sürekli değişiyor, benim algıladığım dünya sürekli değişiyor.   Dünyayı benim algılama biçimim, benim görme şeklim ve bu sürekli değişiyor. Her birey nasıl algılıyorsa onu görecektir. Benim neyi anlatmak istediğimin aslında pek önemi yok. İzleyen kendi bulunduğu yerden ne anlıyorsa o olacaktır anlatılmak istenen.