Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendine Ait Bir Oda İsimli Sergi Leica Gallery İstanbul'da

Leica Gallery İstanbul 22 Mart – 5 Mayıs tarihleri arasında Tahmineh Monzavi, Charlotte Schmitz, Meltem Işık ve Cansu Yıldıran'nın eserlerinden oluşan ve Virginia Woolf'un kitabından alıntı ile ismini alan "Kendine Ait Bir Oda” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. “Entelektüel özgürlük maddiyata dayanır. Kadınların sahip olduğu entelektüel özgürlük, Atina’daki kölelerden daha azdır. O zamanlar kadınların şiir yazma konusunda en ufak bir şansları bile yoktu. Para ve insanın kendine ait bir odası olması gerektiğini üstüne basa basa söylememin nedeni budur." Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda / A Room of One’s Own

Fotoğrafı Çekerken mi Yoksa Paylaşırken mi Mutlu Oluyoruz?

Sosyal medya kendi bünyesinde ''fenomenler'' üretse de asıl fenomen olan bu dev platformun kendisi diyebiliriz. İş (bkz: sosyal medya uzmanlığı) ve sosyal hayatı tamamen değiştiren sosyal medya mecraları akıllı telefon sektörünün ve buna bağlı olarak görüntüleme teknolojilerinin akıl almaz bir hızla büyümesine neden oldu demek yanlış olmaz. Sosyal medya mı teknolojik ürünleri, teknolojik ürünler mi sosyal medyayı büyütüyor tartışması biraz yumurta tavuk ikilemine benzese de cebimizdeki canavarları en çok fotoğraf çekmek ve anında paylaşım yapmak için kullandığımız kesin. Dikkat ettiyseniz son yıllarda akıllı telefon markaları pazarlama ve reklam stratejilerini iyi fotoğraf çekme üzerine kurmaya başladılar ve bunun hakkını da veriyorlar. Peki tüm kullanıcılar profesyonel ya da amatör düzeyde dahi olsa estetik bir kaygı güderek mi fotoğraf çekiyorlar? Neden her anımızı yüksek çözünürlüğe sahip olan görsellerle kaydetmek isteyelim? Çektiğimiz fotoğrafları Apple gibi dev ...

İstanbul Fotoğraf Kitabı Festivali 3. Yılında

İstanbul Fotoğraf Kitabı Festivali, Türkiye’de çağdaş fotoğraf alanında üretim yapan genç sanatçıların görünürlüğünü sağlamayı; fotoğraf kitabı yayınlayan kurumları, bağımsız oluşumları, inisiyatifleri ve kendi kitabını yayınlayanları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Ayrıca FUAM atölyelerinde üretilen 100’e yakın fotoğraf kitabını yurtiçi ve yurtdışı fotoğraf izleyicisiyle buluşturmak amaçlanıyor.

Atölye:Yakın Dönem Türkiye Fotoğrafı

1839’daki icadından hemen kısa bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına öncelikle yabancı gezginlerin getirdiği bir yenilik olarak giren daha sonra da ağırlıkla İstanbul’da peşi sıra açılan stüdyolarla Osmanlı’nın son dönemlerinde modernitenin bir ürünü olarak parlak bir seyir izleyen fotoğraf, dönem dönem dünyadan kopuk bir tablo çizse de, özellikle son 25-30 yılda, iletişim kanallarındaki çeşitliliğin ve bilginin yaygınlaşma hızının artmasıyla da birlikte, dünyadaki yükselişine paralel bir şekilde Türkiye’de de çeşitlenme ve zenginleşme yolunda ilerliyor.  Bu paralel yükselişi temel alan Yakın Dönem Türkiye Fotoğrafı, fotoğrafın bu topraklardaki macerasını özetleyen ve bugünkü genel çerçeveyi çizen bir girişin ardından, son çeyrek yüzyılda Türkiye'deki fotoğraf üretimine dair neler söylenebileceği sorusuna -tıpkı ‘70’lerden Bugüne Fotoğrafta Güncel Trendler’ atölyesinde olduğu gibi- bu üretimleri belli başlıklar altında toplamaya çalışarak bir yanıt arıyor. Böylece hem...

Bursa Foto Fest Başvuruları Başladı

8. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (BursaFotoFest), 28 Eylül - 7 Ekim 2018 tarihleri arasında 'Ritüeller' temasıyla gerçekleştirilecek. BursaFotoFest 2018'de yer almak isteyen fotoğrafçılar çalışmalarını baslar.murat@gmail.com adresine gönderebilir. Son başvuru tarihi 15 Haziran 2018

İFSAK Belgesel LAB Merakla Sunar: Ev Kadınları

14 ev kadını, bir belgesel fotoğrafçı ve 3 yıllık bir emek… Gelin düşünün: Görsel hafızanızda zaten olmayan bir imge var mı bu fotoğraflar arasında? Yok. Bildiğiniz ev kadınları… Anneniz, eşiniz, siz. Olağan yani. Peki ev kadınlığı olağan mı? Sevil Alkan’n belgesel fotoğrafçılığı da bu noktada devreye giriyor. “Olağanlıkta bir sorun yok mu?” sorusunu soruyor bu fotoğraflar. Gelenekler doğrultusunda, yaşam koşulları zorladığında ya da bilinçli tercih sonucu… Türkiye’de 14 milyonu aşan ev kadınlığının “olağan” görülmesine, yani emeklerinin yok sayılmasına, görülmemelerine karşı durarak. “Ev Kadınları Vardır!” diyerek. Fotoğraf çalışmalarını İFSAK Belgesel Lab bünyesinde sürdüren Sevil Alkan’ın, Altan Bal’ın editörlüğünde gerçekleştirdiği projesi 8 Mart’tan itibaren yayında. http://www.belgeselab.com/evkadinlari

Yarışma:“Göz Alabildiğine Sokağın Rengi”

Hayatın kaçınılmaz akışında birkaç anı ya da rengi hatıralara kazımak için vardır sanat. Fotoğraf ise  sanatın en etkili formlarından biridir… Çağın Göz Hastanesi  2012 yılından beri her yıl, hem fotoğraf sanatçılarının gözünden dünyaya sanatsal bir bakış ortamı sunmak, hem de göz sağlığının önemine atıfta bulunmak amacıyla  “Göz Alabildiğine…” temalı fotoğraf yarışmaları düzenliyor. Bu yılki tema “Göz Alabildiğine Sokağın Rengi” ile hayatın kaçırdığımız anlarını, renklerin çevremizde oluşturduğu ahengi fark etmemizi sağlarken, dünyayı algılama denince birincil organ  olarak sayabileceğimiz gözün ve göz sağlığının önemini ve bu konuda bilinçli bireyler olma  serüvenimizi deklanşör yardımıyla fotoğraf severlere bir kez daha aktarmayı amaçlıyor. Detaylı bilgi için tıklayınız.

Sabit Kalfagil Anısına Karma Fotoğraf Sergisi

Geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan, fotoğraf dünyamızın duayen isimlerinden Prof. Sabit Kalfagil, dostları tarafından düzenlenen karma bir fotoğraf sergisiyle anılıyor. Bütün yaşamını fotoğrafa adamış olan Kalfagil’in yaşama veda etmeden önce kendisi ile planlanan sergiye 14 fotoğraf sanatçısı 3’ er eseriyle katılıyor. Prof. Sabit Kalfagil, İbrahim Zaman, Güler Ertan, A. Halim Kulaksız, H. Nadir Ede, Bekir Ormancı, Oktay Çolak, Emre İkizler, Osman Ürper, Ömer Serkan Bakır, Adnan Sokol, Serap Şahan Sokol, Yasemin Semercioğlu, Hüseyin Tuncer ve Mustafa Bilge Satkın’ın fotoğraflarından oluşan sergi 13 Mart Salı günü Nişantaşı Galeri Işık’ta açılıyor. Sergi 13-31 Mart tarihleri arasında gezilebilir.

Gözümüze ve Zihnimize İyi Gelecek Minimal Fotoğraflar

Sosyal medyada gün boyunca binlerce görsele maruz kalırken zihnimiz oldukça yoruluyor. Gördüklerimiz arasında iyi fotoğraflar olduğu kadar kaotik olanlar da mevcut. Görsel bombardımandan sıyrılmak için ve gözümüzü dahası zihnimizi dinlendirerek yeni çalışmalarımıza ilham olacak minimal fotoğrafçıların instagram hesaplarını takip etmek hepimize iyi gelebilir. Bu listeyi arttırabilir hatta yeni bir hesap açarak sadece minimal fotoğraflar üreten fotoğrafçıları takip edebilirsiniz. Bu çağda hepimizin göz detoksuna ihtiyacı var ;) Matthias Bruckner    Viyanada öğrenci olan  Bruckner  ağırlıklı olarak mimari yapıları kullanarak fotoğraflar üretiyor. Elio Ruscetta Detaylara önem veren  Elio Ruscetta  yemek ve içecek fotoğraflarına yoğunlaşmış  Eloi de La Monneraye İlhamını kış manzaralarından alan Monneraye  Fransanın Normandiya bölgesinde yaşıyor. Antifoto "Estupidament simple..." yani aptalca basit sloganını k...

Abdülhamid'in Fotoğraf Arşivi Belgesel Oldu

911 albüm ve 36.585 kare fotoğraf, Osmanlının son dönemlerine ait olağanüstü bir hazine. Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu 150 yıl öncesine tarihi bir yolculuğa çıkartıyor bizleri. Bu koleksiyonun oluşmasında en büyük katkı ise şehzadeliğinden itibaren fotoğrafa büyük ilgi gösteren Sultan II. Abdülhamid. “Her resim bir fikirdir. Bir resim yüz sayfalık bir yazı ile ifade olunamayacak siyasi ve hissi manaları ifade eder” diyen Sultan, 33 yıllık hükümdarlığı süresince fotoğrafın gücünden büyük oranda istifade etti. Saraydan dışarı pek çıkmayan Sultan Abdülhamid fotoğraflar yoluyla hem imparatorluğun her köşesinden haberdar olmuş, hem de özel yaptırdığı albümleri kamu diplomasisinin aracı olarak kullandı. Peki bu fotoğraflar nasıl çekildi, kimler çekti, bu koleksiyon nasıl oluştu? Abdülhamid niçin bu kadar fotoğrafa meraklıydı? Dönemin en önemli fotoğrafçıları olan Abdullah Biraderler nasıl saray fotoğrafçısı oldu? Bu soruların izini süren Saraydan Bakmak Belgeseli ekibi...

Paris’te Buluşma Fotoğraf Sergisi

İstanbul Fotoğraf Galerisi bünyesinde gerçekleştirilen Timurtaş Onan ile Paris atölyesine katılan fotoğrafçıların eserlerinden oluşan Paris’te Buluşma adlı sergi 7 Mart çarşamba saat 19:00’da  açılıyor. Eserleri yer alan fotoğrafçılar: Emel Arısan Yöney, Pelin Genç, Gülay Tansu, Özlem Uçarkuş ve Fevzi Yağcı. Sergide; Paris’in, Pont de Alexander, Notre dame de Paris,Montmartre, Musée Picasso, Musee du Louvre, Saint-Germain-des-Prés gibi yerlerinde çekilmiş toplam 30 fotoğraf yer almaktadır. Fotoğrafçılar Bresson ve Doisneau gibi ustaların izini takip ederek günümüz de azda kalsa, kentin değişmeyen büyüsünü yakalamaya çalıştılar. Kültürel ve tarihi zenginlikleri, romantik ve bohem havasıyla da ünlenen  dünyanın en popüler şehirlerinden biri olan Paris’i bilindik turistik yerlerin yanı sıra gündelik yaşama dair karelerinde yer aldığı sergide şehrin hikayesini ve ritmini beş fotoğrafçının gözünden izleyeceğiz. Fotoğraflar 29 Mart tarihine kadar görülebilir.

Çağrışımlar Sergisinde Kadınların Öykülerine Tanık Olun

Yürüdüğümüz her yolda, göz göze geldiğimiz her yüzde, selamlaştığımız her insanda, düşlediğimiz her hayalde ne arıyor olabiliriz? Soruları çerçevesinde 72 kadın fotoğrafçı ve yazarın bir araya geldiği fotoğraf sergisi açılışı 10 Mart Cumartesi günü 19:00’da Mecra'da. ‘Kadınlık kavramıyla, kadın olmanın gerçeği arasındaki boşlukta biçimlenir gerçek öykümüz’ demişti Aslı Erdoğan. Gerçeğin olabildiğine saklandığı bu günlerde kendimizin bile izdüşümlerini göremez olduk. Gerçek öyküleri arayan, kendini bütünlemeye çalışan, sağaltmak için üreten kadınlar olarak; Yürüdüğümüz her yolda, göz göze geldiğimiz her yüzde, selamlaştığımız her insanda, düşlediğimiz her hayalde ne arıyor olabiliriz? Gerçek öykülerimiz bu boşlukta salınırken, 72 kadın bir araya geldik ve bu mecra’da sergimizi kurduk. Bazılarımız fotoğraf çekti bazılarımız bu fotoğrafların onlardaki yansımalarını yazdılar. Gösterilen fotoğrafların duygusunu, hikayesini içeriklerinden bağımsız olarak anlattılar. Bu sergide gördü...

Ahmet Polat’ın “The Myth of Men” Sergisi Leica Gallery Boston'da

Ahmet Polat, toplumdaki “erkeklik” kavramına farklı açılardan yaklaşıyor; temsil ettikleri sıfatlardan sıyrıldıkları kişisel zamanlarında hareketlerine ve hatta mimiklerine odaklanıyor; fiziksel ve duygusal samimiyeti ön plana çıkarıyor. Çekimleri Hollanda, Belçika ve Türkiye’de, genellikle erkeklerin bir araya geldiği kahvehane, sanayi mahallesi veya berber gibi klasik mekanlarda gerçekleştirilen The Myth of Men, aynı zamanda proje erkeklere özgü sünnet, pehlivan güreşi veya semazen öğretisi gibi ritüelleri de kaydediyor. Projelerinin üretim ve sunum aşamalarında yeni üretim teknikleri ve sunumları tercih eden Polat, Leica lensleri kullanılarak yapılan çekimlerde filmden fotoğrafa değil, fotoğraftan filme ulaşarak, yavaşlatılmış görüntülerle hareketli fotoğraflar üretiyor. Tek bir imajın yanıltıcı olabilecek temsiliyetine karşılık karakterleri canlandırıyor. Leica Gallery Boston 'ın Leica Galeri İstanbul işbirliği ile gerçekleştirdiği ilk etkinlk  olan   “The Myth of M...

Yaşama Tutunan Kareler

Mutlu ve küçük bir azınlık harici, dünyadaki insanların büyük bir çoğunluğu, cebinde keşkeleriyle yaşlanıyor. Kuşkusuz durum, yaşadığımız coğrafyada da böyle. Yıldızlara bakıp, Astronot olmak isteyen çocuk, bu gün bir doktor.  Hayali kamerasıyla filmler çeken küçük yönetmen ise bir inşaatta işçi. Çalı süpürgesiyle, aşkla gitar çalan çocuğun eli belki de gitara hiç değemedi. İster şans diyelim buna, ister kader. Sosyo-ekonomik ve kültürel alt yapı eksikliği diyorum. Neler umduk, neler bulduk hayatta.  "Bir şans verilseydi keşke" dediklerimiz biriktikçe birikti içimizde. Ve bir yerlerde, birileri, bir ışık bekliyor. içinde saklı kalan cevherle, yeryüzünü aydınlatmak için. Bir fotoğrafçı olarak, kendi sosyal sorumluluk deklanşörüme bastım bu sergi ile. Keşke fotoğraf çekebilseydim diyen bedeni geç, ruhu genç kalmış insanlarımıza, bu konuda destek sunmak istedim. Bir gün;"Bir genç geldi, hayallerimize dokunabilmemiz için bize bir şans verdi. Ne güzel geldi, iyi ...

İstanbulun 365 Günü Fransız Kültür Merkezinde

Son 4 yıldır İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nin galerisi özellikle fotoğra alanına  odaklandı: foto röportaj, fotoğraf muhabirliği, sanat fotoğrafçılığı. Bu sergi vesilesiyle,Fransız Kültür, Türkiye’de gelişen amatör fotoğraf pratiğini öne çıkarmayı amaçlıyor. İstanbul gibi büyülü bir şehir bir yıl boyunca fotoğrafla nasıl anlatılır? Fotoğrafçı Niko Guido’nun, “Fotoğraf Gezginleri” grubundaki arkadaşlarına yönelttiği bu sorudan yola çıkan 26 fotoğrafçı, tam bir yıl boyunca kendilerince İstanbul’u anlattılar. İstanbul’u anlatabilmek için görünenin ötesine geçerek, milyonlarca insanın her gün, her saat, her an yaşadıklarına tanıklık ettiler ve öncelikle İstanbul’u anlamaya çalıştılar. Vizörün arkasından İstanbul’u yaşarken, doğal olarak kendilerini, kendi dünyalarını, kendi bakış açılarını yansıttılar, kendi varoluş seçimleri üzerinden İstanbul’u belgelediler.

Felix Nadar Mysia Fotoğraf Müzesinde

Nilüfer Belediyesi tarafından geçen yıl hizmete açılan  Mysia Fotoğraf Müzesi, önemli bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 19. yüzyılın önemli portre fotoğrafçısı Felix Nadar’ın, Nadar’ın Büyük Portreleri isimli sergisi İstanbul ve Ankara’dan sonra, Engin Özendes’in küratörlüğünde Bursalı sanatseverlerle buluşacak. Paris Jeu de Paume Müzesi’ne ait toplam 41 fotoğraftan oluşan koleksiyon, Nilüfer Belediyesi Mysia Fotoğraf Müzesi’nde 5 Mart’ta izlenime açılacak.  “Nadar’ın Büyük Portreleri” sergisinde yer alan çalışmalar, büyük ustalıkla çekilmiş, yalın, abartısız fotoğraflar. Neden çoğunlukla erkek portresi çektiğini soranlara, Nadar’ın  “Fotoğraf makinası öyle bir buluştur ki, gördüğünü saptar. Oysa her kadın göründüğü gibi olmadığını, daha güzel olduğunu düşünür. O yüzden çektiğim fotoğrafları beğenmezler; bundan korktuğumdan” cevabını verdiği söylenir. 5 Mart Pazartesi günü saat 17.00’de açılışı gerçekleştirilecek olan Nadar’ın Büyük Portreleri Sergisi...

Fotoğraf Felsefesi-Doğanın Kalemi Üzerine Denemeler

‘Fotografik çelişkilerdeki ‘gerçekliği’ kişi nasıl kabul ya reddeder? Bu, çağdaş filozoflar tarafından tartışılan ve kaleme alınan 13 denemeden oluşmuş bu kitabın temel fikrini oluşturuyor ve okurlar, sürekli olarak çelişen (kuramsal ve kişisel) önerilerle/açıklamalarla durmadan konu üzerine kafa yormaya yönlendiriliyorlar. ‘Analitik fotoğraf felsefesi üzerine düşünen herkes için gerekli olan bu derleme bu konuda önde gelen yazarların pek çoğunun çalışmalarını içeriyor. Klasik işlerle yeni çalışılmış işlerin birlikte kullanılması, kitabı yararlı bir kaynağa ve fotografik temsille ilgili süregelen tartışmalara uyarıcı bir katkıya dönüştürüyor. ‘‘Görmek, inanmaktır... ya da? Dijital görüntüleme teknolojisi çağında fotoğraflar hala gerçekçi ve güvenilir olarak kabul edilebilir mi? Fotoğraf ve Felsefe fotografik güvenirlik, nesnellik ve gerçekçilik gibi konulara güncel bir bakış sunuyor. Kamera ile etik olarak ne yapılabileceğine ilişkin sınırları test ediyor ve fotografik olan ve olma...