Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Magnum Fotoğrafçısı Thomas Hoepker’in Sergisi İstanbul'da

Leica Gallery İstanbul, Magnum fotoğrafçısı Thomas Hoepker’in “Ani Bir Zafer” başlıklı, sergisi ile ağırlıyor.  Sergi, “Ani Bir Zafer” adını 17. yüzyıl filozoflarından Thomas Hobbes'un “Belki mizah bizi daha esaslılarına götürecek ani bir zaferdir” cümlesinden alıyor. Sergide yer alan seçki efsane boksör Muhammed Ali’nin 1966 yılında çekilen karelerinden, 11 Eylül 2001’de insanın yarattığı zulüm ile insan ruhunun hafifliğini bir araya getirdiği tarihe damga vurmuş fotoğrafına kadar Hoepker’ın siyasi ya da gündelik konulara sıra dışı açılardan yaklaşan eserlerinden oluşuyor. Sergi, 24 Mart-3 Haziran 2017 tarihleri arasında Leica Gallery İstanbul ’da ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Bir Temsilin Hikayesi Sergisi Olympus Galeri'de

Tuğba KIRALLI, rahatça oturduğumuz koltuklarda sahne ışıkları içinde keyifle ve hayranlıkla seyrettiğimiz temsillerin 5 yıl süreyle provalardan sahne arkasına, soyunma odalarından sahnelenmesine kadar her anını kaydettiği çalışması, “Bir Temsilin Hikayesi”ni 8 Nisan2017 Cumartesi gününden itibaren Olympus Galeri’de sergiliyor! 9 Mayıs’a kadar sürecek sergi Sahnede göz kamaştıran tütüleri, uçuşan kostümleri ile po intlerinin üzerinde danseden balerinlerin fotograflarından oluşuyor... OLYMPUS GALERİ'de 08 Nisan - 09 Mayıs 2017 tarihleri arasında Tuğba KIRALLI'nın BİR TEMSİLİN HİKAYESİ isimli fotograf sergisi izlenebilecek. Sergi 8 Nisan 2017 Cumartesi günü saat 17:00'deki kokteyl ile açılıyor!

TFMD Yılın Basın Fotoğrafları’2017 Sonuçları Açıklandı

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği'nin düzenlediği TFMD Yılın Basın Fotoğrafları 2017 yarışmasında, Depo Photos adına çalışan foto muhabiri Osmancan Gürdoğan,15 Temmuz gecesi çektiği kare ile “Yılın Basın Fotoğrafı 2017” ödülünü aldı. Bu yıl 32’ncisi düzenlenen ve Türkiye’nin en önemli medya organizasyonları arasında yer alan ve basın fotoğraflarının ödüllendirildiği tek yarışmaya, 2016 yılına damga vuran olaylardan 3 bine yakın fotoğraf katıldı. Antalya’da Rixos Downtown’da ve İstanbul’da toplanan jüri üyeleri 8 kategoride 29 fotoğraf ve 7 seriyi ödüle layık gördü. Ödül alan kareler ilk kez 3-9 Nisan tarihleri arasında Panora AVM’de Ankara’da sergilenecek. Yarışmanın ödülleri ise Mayıs ayında Ankara’da yapılacak törenle sahiplerini bulacak. Ödül alan kareler, derneğin web sitesi www.tfmd.org.tr adresinde sunuluyor.

Dora Günel Güz Gülleri Fotoğraf Sergisi

İzzet Baysal Huzurevi sakinleri, Güz Gülleri adını verdikleri gazetede; aşkları, iş deneyimleri, askerlik günlerini kısacası anılarını bugünden geçmişe bakarak genç kuşaklar için yazdılar. Toplumsal, ekonomik ve kültürel farklılıkların biçimlendirdiği, geçmişte birbirinden ayrı duran yaşamlar arasındaki mesafe, kendi deyimleriyle “son durağa” geldiklerinde iyiden iyiye belirsizleşmişti. Modernite onları aynı çatı altında buluşturmuş, geriye tek bir şeyin telaşı kalmıştı: geçmişi hatırlamak, sorgulamak, hatalarıyla, başarılarıyla genç kuşaklara aktarabilmek, hatırlamak ortak bir konuşma konusunun kıvılcımıdır ve iletişim bi kez başladı mı insanlar birbirlerinin insan olduklarını yeniden keşfederler...  http://www.afsad.org.tr

Silva Bingaz'ın Kayıp İsimli Sergisi The Empire Project'te

Silva Bingaz'ın son kişisel sergisi Kayıp 07 Nisan'dan 13 Mayıs'a kadar The Empire Projec t'te görülebilir. Belkide hiçbir zaman ulaşılamayacak bir hafifliğin yollarında dolaşırken zaman zaman, hedeflediğim ama ne olduğunu tam olarak tarifleyemediğim sonun neredeyse kıyısında. Bir örümcek ağındansa  labirente benzeyen bir yolun kayıplarla yüzleştiğim bir odasındayım. Güzel günlerin şairi değil, güzel şeylerin şiiri olacaksın diyen çok sevdiğim Nadir'i düşünürken Ben doğmadan önce benim için hazırlanmış olanı görmenizi istiyorum belkide uçan bir kuşun hafifliğine yönleniğimi sanarak sendeleyerek uzaklaştım benim için bir dağ olan arkadaşımdan. Şimdiyse işte bir manastırın odasında o bilemediğim sona kaptırdığım dostuma, eski sevgilime bitmeyen bir kitaba, kaybedilen geçmişteki  şehre  ve artık benimle olamayan eşime bakıyorum.

Foto Kitap:Toprağımdan Yeryüzüne

Fotoğrafları kadar Wim Wenders’in ülkemizde Toprağın Tuzu adıyla gösterilen belgeseliyle de tanıdığımız Sebastião Salgado (1944 - ) gelmiş geçmiş en büyük fotoğraf sanatçılarından biri, belgesel fotoğrafın ve foto-röportajın tartışmasız en önemli isimlerindendir. Bununla birlikte, fotoğraflarıyla insan eli değmemiş bölgelerden en kanlı iç savaşları, en vahim felaketleri yaşayan, kitlesel göçlerle doğdukları yeri terk etmeye zorlanan insan topluluklarına; en ağır şartlarda çalışan işçilerden yaşam mücadelesi veren çocuklara kadar âdeta yerküremizle birlikte nefes alıp veren, sömürülen insanlığın çığlığını belgeleyen yürekli bir aktivisttir. Salgado, en önemli fotoğraflarına da yer veren bu çarpıcı kitapta olağanüstü macerasını aktarıyor. Eşi Lélia ile benzersiz işbirliğini, ailesini, fotoğrafçı olmaya nasıl karar verdiğini, nasıl dünyayı adım adım dolaştığını, bu süreçte yaşadığı hayati tehlikeleri okurlarla paylaşıyor. Son olarak da, eşiyle birlikte başlattıkları Instituto Terra, “Yery...

foto kitap:Görüntüler evreni

Birçok fotoğrafçı, bugün büyük bir toplumsal gözetim altında bulunduğumuzu ve bunu gerçekleştiren devlet otoritesine ve tekellere kamerasıyla sürekli şekilde malzeme taşıdığının ayırdında değildir. Üstelik otoritenin toplumu gözlem altında tuttuğunu dikkate almadan fotoğrafı, başkalarını gözetlemenin bir aracı olarak kullanmaktan da sakınmıyor. İşte bu çerçeveden bakıldığında, günümüzde bir kameraya sahip olmak demek, siyasi otoritelerin ve fotoğraf tekellerinin gerçeklik üreten bir fotoğrafçıya sahip olması demektir. Dahası yaratılan bağımlılık ile, fotoğrafın aslında tekeller tarafından yönetilen ya da yönlendirilen evrensel bir oyun olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette fotoğraf gerçeği hem kaydeder, hem de onu temsil etmeye soyunur. Aynı zamanda gerçekle hiçbir ilişkisinin bulunmadığını da ortaya koymaktan geri durmaz. Bu çerçeveden değerlendirdiğimizde, gerçeği değiştirme veya provake etmede, fotoğrafçı gibi maharetli bir varlık yoktur. Çünkü fotoğraf gerçeği hem barındırdığı, he...

Foto Kitap:Fotoğraf Sanatında Komposizyon

Bir fotoğrafı kusursuz kılan niteliklerden en önemlisi kompozisyondur. Işık ve konu ne kadar iyi olursa olsun güçlü bir kompozisyondan yoksun olan fotoğraflar ne çekene ne de bakana keyif verir. Kompozisyonun da belli kuralları, öğeleri vardır. Güçlü bir fotoğraf potansiyeli gördüğünüzde ihtiyacınız olanları toplamalı, kusursuz bir kompozisyon yaratmalısınız. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Işığı kompozisyonunuzu mükemmel kılmak için nasıl kullanmanız gerekiyor? Elinizdeki malzemelerden hangilerini kompozisyonunuza dahil etmelisiniz? Diyafram ve enstantane seçiminde dikkat etmeniz  gereken hususlar neler? Fotoğrafçılığın yanı sıra eğitmenlik de yapan Muzaffer Sütlüoğlu, Fotoğraf Sanatında Kompozisyon kitabında, bu sorulara cevap vermekle kalmıyor, deneyimlerinden ve araştırmalarından öğrendiklerini, fotoğrafa ilgi duyan herkesin anlayabileceği yalın bir dille anlatıyor. Kitabı satın almak için tıklayınız.

Tutku’nun Siyah ve Beyazı’ Söyleşisi

Açık Diyalog İstanbul organize ettiği seminerler dizisine ‘Tutku’nun Siyah ve Beyazı’ söyleşisi ile başlıyor. Koleksiyoner Tony Ventura koleksiyonundan bahsederken, koleksiyonunda eserleri bulunan fotograf sanatçısı ve arkadaşı Ahmet Elhan’da ona eşlik ediyor.  Cenevre ve İstanbul’da yaşayan Tony Ventura, sadece fotoğraf mecrasına odaklanan bir koleksiyoner. İlk aşamada, tek ortak temanın kullanılan medya olduğu geniş çaplı bir koleksiyona başladı. Yaklaşık beş sene önce, evinde eserlerin yerlerini değiştirirken, 10-15 tanesinin ortak bir konusu olduğunu fark edince; koleksiyonunu tamamen bu doğrultuda kurgulamaya ve sadece siyah beyaz nü çalışmalara odaklanmaya karar verdi. 

Sergi:“4 Mevsim Büyükada”

Danışmanlığını Alberto Modiano’nun Danışman Yardımcılığını Mustafa Sevdim’in yaptığı İFSAK 211.Dönem Proje Grubu’nun “4 Mevsim Büyükada” temalı sergisi 18 Mart Cumartesi günü açıldı. 211. dönemin kursiyerleri bundan tam 1 yıl önce başladıkları proje ile Alberto Modiano’nun çocukluğunun geçtiği Büyükada’yı fotoğraf karelerine sığdırmaya çalıştılar. Danışmanlığını Alberto Modiano’nun, yardımcılığını ise Mustafa Sevdim’in yaptığı projeye Büyükada’nın bazı kurumları da bu çekim çalışmalarına özel izinler vererek destek oldular. Bazen faytonların peşinde, bazen rıhtımda kalabalıklara karışarak Büyükada’nın tarihi dokusunu ve insanlarını fotoğraflayan 211. Dönemin fotoğrafçıları, Büyükada’nın dört mevsimini anlattılar. İ FSAK 211. Dönem Proje Grubu “4 Mevsim Büyükada” Danışman: Alberto Modiano Danışman Yardımcısı: Mustafa Sevdim

Sergi:Mega Şehir İstanbul

İstanbul Fotoğraf Galerisi bünyesinde gerçekleştirilen Timurtaş Onan Fotoğraf Atölyesi Proje grubu fotoğrafçılarının eserlerinden oluşan Mega Şehir İstanbul adlı sergi 21 Mart salı günü saat 19:00’da İstanbul Fotoğraf Galerisi'nde açılıyor.. Sergi 8 Nisan tarihine kadar görülebilir. İstanbul bir yönüyle eski yaşam tarzını korumaya çalışsada globalleşmenin etkisiyle büyümekte ve modernitenin getirdiği yaşam tarzları şehrin her köşesinde kendini göstermektedir. Fotoğrafçılar; yaklaşık 1 yıl süren bu uzun soluklu proje ile; yüksek tempolu iş ve şehir yaşamını, kentin hareket alanlarını kullanarak fotoğrafladılar.

İstanbul Fotoğraf Kitabı Festivali

Sizleri 28-30 Nisan 2017’da gerçekleşecek olan İSTANBUL FOTOĞRAF KİTABI FESTİVALİ’ne bekliyoruz. Çağdaş fotoğrafın bağımsız dolaşım biçimi FOTOĞRAF KİTABI sahasında yeni hikâye biçimlerine, taze bakışlara tanık olacak, farklı bir festival keşfedeceksiniz. Fotoğraf Kitabı dünyasının en önemli isimlerinden biri olan, Magnum fotoğrafçısı, küratör ve fotoğraf kitabı koleksiyoneri MARTIN PARR, dünyaca ünlü bir başka Magnum fotoğrafçısı SUSAN MEISELAS ve yazar, küratör ve sanatçı DAVID CAMPANY 2. İSTANBUL FOTOĞRAF KİTABI FESTİVALİ’nin özel konukları olacaklar.

Eda Emirdağ'ın Türkiye'deki ilk solo sergisi "Introspective Galeri Bu'da

Galeri Bu, 18 Mart | 9 Nisan tarihleri arasında Eda Emirdağ'ın Türkiye'deki ilk solo sergisi "Introspective"e ev sahipliği yapıyor.  Eda Emirdağ’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Introspective, sanatçının öyküsünü otobiyografik kırılma noktalarından yola çıkarak, ancak onlara tümüyle bağlı kalmaksızın görünür kılan bir duygu ve düşünce düzlemi yaratmayı amaçlar. Serginin adı, Emirdağ’ın kendi sanatsal yolculuğuna çevirdiği “retrospektif” bakış, sanatçı kimliğine yönelttiği içsel sorgulama ve izleyiciyle kişisel bir sergi kapsamında ilk kez “tanışma” anlamlarını bir arada barındırır.

Gölge Fanzin 14. Sayısıyla Geri Döndü

Gölge Fanzin, fotoğraf içerikli elektronik bir fanatik dergidir. Eylül 2003 tarihinden beri yayımlanan Gölge Fanzin fotokopi yoluyla çoğaltılıp dağıtılırken 7. sayısından itibaren, sanal ortamdan yayınına devam etmiştir. Gölge Fanzin, içeriği tamamen fotoğrafa yönelik, dünyada ve Türkiye'deki ilk fanzin özelliğini taşımaktadır. İçeriği, fotoğrafla ilgili deneme, röportaj, çeviri, sergi ve albüm eleştirisi, çeşitli alıntı ve karikatürlerden oluşmaktadır. Ücretsizdir. Gölge Fanzin, Türk Fotoğrafına ürettikleri fotoğrafik proje ve fikirlerle katkıda bulunmak isteyen herkese açık olan liberal esaslı bir fanzindir. Katkıda bulunmak isteyenler Gölge Fanzin'e froginpain@gmail.com adresinden ulaşabilirler. "Işığın Olduğu Her Yerde Gölge de Vardır." 14. ve diğer sayıları okumak için tıklayınız.

Ara Güler Belgeseli The Eye of Istanbul Amazonda Satışa Sunuldu

60 dakika süresince Ara Güler’in yeni bir sergi hazırlığı çerçevesinde fotoğrafçılık serüveni, İstanbul ve Beyoğlu sevgisi, hayata bakışının anlatıldığı belgesel film amazon.com da satışa sunuldu. 88 yaşındaki Ara Güler keskin zekası, nüktedanlığı ve hafızasıyla bize İstanbul’u ve Türkiye tarihini fotoğrafları üzerinden anlatıyor. İstanbul’un farklı mekanlarında Ara Güler ile yapılan  röportajların dışında yakın dostları ve dünyaca ünlü meslektaşları da ( Bruno Barbey, Joseph Koudelka, Nicos Economopoulos, Reza Deghati, Hasan Senyüksel, Coşkun Aral, Yunus Tonkuş, Sena Çakırkaya, Şener Şen, Nezih Tavlaş, Prof. Dr. Mehmet Bayhan, Kamil Fırat)   usta fotoğrafçıyı anlatıyor. Filmin müzikleri Derya Türkan’a ait. Derya Türkan çok ünlü müzisyenlerle çalışarak Beyoğlu ve Ara Güler’i anlatan özel müzikler besteledi. Washington DC Bağımsız Film Festivali’nde en iyi film ödülünü alan The Eye of İstanbul Selanik Belgesel film Festivali’nde de gösterildi. Ayrıca filmin yönetmenlerind...

Fernando Franco I Oaxaca:Ölümsüz Tanrılar Ülkesi

Fernando Franco şimdiye kadar Meksika’da çok sayıda sergi düzenlemiştir. Aslen Aguascalientes’li olan Fernando, 1982’de Iberoamericana Üniversitesi’nde iletişim bilimleri eğitimi almak üzere Meksiko’ya yerleşmiştir. Çeşitli ve zengin işlerle dolu meslek hayatı içerisinde, Unomásuno Gazetesi bünyesinde yayınladığı 1985’te Kolombiya’daki Nevado del Ruíz Yanardağ Felaketi, 1986 FIFA Dünya Kupası, 1986’da Sudan, Çad ve Kuzey Afrika’daki mülteci kampları gibi uluslarası öneme sahip olayları yansıttığı işleri diğerleri arasında öne çıkmaktadır. 1988’de Carlos Salinas de Gortari’nin başkanlık seçimleri kampanyasının fotoğraf koordinatörlüğünü yaptı. Daha sonra, Devlet Başkanlığı Grafik İşleri Başkan Yardımcısı olarak atandı ve çeşitli başkanlık gezilerini, 1989’daki Japonya İmparatoru Hirohito’nun cenazesini, 1990’daki Papa Juan Pablo II’nin ve İspanya Kralları’nın Meksika ziyaretlerini ölümsüzleştirdi. Bir süre sonra “El Nacional” Gazetesi’nde fotoğraf bölümü koordinatörü olarak başladı; k...

Fotoğraf Gezginlerinden New York FotoMaratonu

New York FotoMaraton Fotoğraf Gezginleri tarafından organize edilecek 10. FotoMaratondur. Daha önce bu önemli organizasyonu Roma, Lizbon, Moskova, İstanbul, Barselona, Berlin ve Dublin'de gerçekleştiren Fotoğraf Gezginleri 2017 yılının Mayıs ayında Sevilla ve İsfahan, ardından da 23 Eylül tarihinde New York FotoMaraton'u organize edecektir.  Ayrıntılı bilgi için; www.newyorkphotomarathon.com

Sergi:Ya Değilse?

Daha çok siyasi ve toplumsal içerikli yazıları ve belgesellerinden tanıdığımız Ümit Kıvanç, algılamanın bütününe nüfûz etmenin zorluğuna işaret eden bir sergiyle karşımıza çıkıyor. Bu zamana kadarki görsel ve yazılı üretimlerinde anlatıcı konumunda gördüğümüz Kıvanç, Ya Değilse? sergisinde bu durumu tersine çeviriyor: Kıvanç’ın 2013-2014’te çektiği, o zamandan bu yana işlediği ve bugüne kadar kendisinden görmediğimiz türden fotoğraflarını biraraya getiren sergi, izleyiciyi anlatıcı konumuna çekiyor. Seçme ve yorumlama macerasına çağırıyor. Bir eleme-ayıklama işlemi olarak görme eylemi, görememe hali… Eğlenceli de olabilir ürkütücü de. Özgün mekânsallık ve bağlamından koparılmış ayrıntı kendini mekân olarak sunuyor. Geçerseniz karanlığa düşebileceğinizi hissettiren aralıklarla, kaynağı belirsiz ışıklarla, algılama, görme, bilme, tanıma iddialarımız hakkında bizi şüpheye düşürüyor.

Sergi:Kadın Fotoğrafçıların Gözünden; Kadın

Olympus Galeri'de 08 Mart - 07 Nisan 2017 tarihleri arasında 24 Kadın Fotografçı'nın Kadın Fotoğrafçıların Gözünden; Kadın isimli fotograf sergisi izlenebilecek.  Sergi 08 Mart 2017 Çarşamba günü saat 19:00'daki kokteyl ile açılıyor !  Ve kadınlar  bizim kadınlarımız:  korkunç ve mübarek elleri  ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle  anamız, avradımız, yarimiz (*) 24 Kadın Fotografçıdan dünyanın farklı yörelerinden hayat mücadelesinin farklı bir yerinden tutan 23 farklı kadın fotografı... 

Leica Akademie'de Sokak Fotoğrafçılığı Atölyesi

Bu atölyede Getty Images exclusive fotoğrafçısı Emre Ogan 18-19 Mart 2017’de 2 gün “Leica Akademie İstanbul”un eğitim salonunda ve İstanbul'un en eski semtlerinden biri olan Balat sokaklarında uygulamalı olarak sokak fotoğrafçılığı eğitimi verecek.  Deneyimli veya sokak fotoğrafçılığı ile fotoğraf sanatına adım atmak isteyen katılımcılar bu atölyede sokak fotoğrafçılığında dikkat edilmesi gerekenler, nasıl yaklaşılmalı, izin alınmalı mı? hangi makine ve objektifleri kullanmalı? vb. gibi teknik ve pratik çeşitli konularda bilgilendirilecek ve sokak fotoğrafçılığının püf noktaları anlatılacaktır. 

Ersin Alok ''Dağlar'' Sergisi F Sanat Galeri'de

Ersin Alok'un ''Dağlar'' isimli Sergisi 18 Mart tarihine kadar F Sanat Galeri'de görülebilir. Ersin Alok  1937 - 18 Ağustos 1937’de dünyaya geldi.
 ​1950 - İlk sanat uğraşısına resimle başladı.
 ​1951 - İlk fotoğraf makinesini babası armağan etti; çektiği ilk fotograf parkta öpüşen bir çift oldu. Aynı yıl dağcılığa başladı. ​1953 - 16 yaşındayken Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde ilk resim sergisini açtı. Ayrıca aynı yıl Erciyes Dağı’na ilk çıkışını gerçekleştirdi. Yurt içinde 189 çıkışı var.
 ​1955 - Sualtı çalışmalarına başladı. Dünyanın çeşitli yerlerinde derin su dalışları yaparak fotograflar çekti. Türkiye’de ilk Kızıldeniz dalışını yapanlardan oldu. Sualtı çalışmaları ile ilgili pek çok konferans ve sergi gerçekleştirdi.

Arjen Zwart ve Peter Edel Ortak Sergisi Blok Art Space'de

Arjen Zwart ve Peter Edel  Türkiye’de yaşayan iki Hollandalı fotoğraf sanatçısı.   Yıllar önce tanışan sanatçılar, zamanla Türkiye’yi çeşitli fotoğraf yorumlamaları üzerinden gösterecek bir ortak fotoğraf sergisi üzerine düşünmeye başlamıştır. Bireysel işlerinde Arjen Zwart neredeyse tamamen monokrom bir İstanbul’u tasvir ederken Peter Edel renkli ihtişamıyla Türkiye’nin doğası üzerine çalışır. Sanatçıların ortak projesi ise soyutluk üzerine odaklanır. Fotoğraf ve soyutluk kavramı ilk başta garip bir kombinasyon gibi algılanır; ne de olsa fotoğraf gerçekliğe bağlıdır. Zwart ve Edel’in ortak sergisinde ise soyut, gerçekliğin bir parçasıdır. Türkiye’yi fotoğraflarıyla inceleyen sanatçıların sergisi, soyutun ülkemizde ne kadar da bol olduğunu kanıtlar.

Şule Erdem'in Zarf İsimli Sergisi Eataly'de

Şule Erdem, Ninel Çam'in gerçekleştirdiği 'kadına şiddet' temalı çalışmanın kendisini çok etkilediğini ifade ederek şunları söyledi:  “Bir kadının içinde bulunduğu tüm sancıların, sanatçının 'ENVELOPE” (ZARF) adını verdiği örtü içindeki devinimlerinin ortaya çıkardığı estetik nüansları muhteşemdi. Bu gösteriyi, sahneden alıp fotoğrafa taşıyarak belgelediğim tarih aynı zamanda kemoterapi aldığım tarihlerdir. Ninel’in gösterisinde, bu süreçte yaşadığım iniş,cikişlarin, bu performans ile vücut bulmuş halini gördüm. Fotoğrafta konu başlığım 'Kadına dair her şey' olduğu için, sahnede izlediğim performans, bana hem kadınların bu ülkede ve dünyada ayakta kalabilmek uğruna yaşadığı sancılı süreçleri, hem de hastalığım ile mücadelemi eşleştirdi. Bu duygular içerisinde, beyaza boyama tekniği ile çalışmayı uygun gördüğüm fotoğraflarım ortaya çıktı.  Beyaz; çünkü biz kadınlar bünyemizde bütün renkleri barındırır ve hayata yansıtırız. Beyaz renk, görülebilir dalga boyla...

Bu Fotoğraflar Çok ''İyi''

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 12 Mart'ta 3'üncüsü gerçekleştirilecek "Uluslararası İyilik Ödülleri" kapsamında düzenlenen "İyilik" temalı fotoğraf sergisi açıldı. İyiliğin yaygınlaştırılması, iyiliğe olan farkındalığın arttırılması ve iyilik yapmanın teşvik edilmesi amacıyla düzenlenen "İyiliğe Netliyoruz" fotoğraf yarışmasında 3 bin 200 eser arasından dereceye giren ve sergilemeye değer görülen fotoğraflar, Beyoğlu Posta ve Telgraf Merkezi'nde sanatseverlerle buluştu. Serginin açılışında konuşan Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Çetin, "Bugün burada iyiliğin fotoğraflarla konuşuluyor olması bizim açımızdan çok önemli. İnşallah bu çalışmaları sürdürmeyi düşünüyoruz. 'Uluslararası İyilik Ödülleri' kapsamında düzenlediğimiz 'İyiliğe Netliyoruz' fotoğraf yarışmasında sergilenmeye değer görülen fotoğrafları bugün sergiliyoruz." dedi.

Laleper Aytek:Kendi İçinden de Geçip Gitti mi Uzaklara?

Fransız Kültür Merkezi, fotoğraf sanatçısı Laleper Aytek’in Aslı Erdoğan’ın düzyazı şiirleriyle buluşturduğu fotoğraf sergisini ağırlıyor. Yirmi üç renkli fotoğraf ve Aslı Erdoğan’ın on üç düzyazı şiirlerinden oluşan bu sergiye, Everest Yayınları tarafından yayınlanan bir kitap da eşlik ediyor.  Birbirinden temelde çok farklı olan sanat biçimleri fotoğraf ve edebiyat arasındaki bu buluşma aslında pek de tesadüfi sa yılmaz. Laleper Aytek, uzun süredir Aslı Erdoğan’ın, anıları canlandıran, kafa karıştırıcı, şiirsel ve okurlarına anlam ve simgelerin çokluğunu sorgulatan eserlerinden etkilenmekteydi. Söylemek istediğini sürekli okurlarının yorumuna bırakan bir yazı biçimi. Fotoğraf sanatçısının bir kaç yıldır sanatsal çalışmaları ve sergileri kapsamında üzerinde çalıştığı bir yaklaşım. Laleper Aytek, ilk kez 2005 yılında okuduğu ve Fransa’da henüz yayınlanmayan Hayatın Sessizliğinde kitabında bu atmosferi keşfeder. İlk fikir Paris’te Laleper Aytek 2016 yılında, Paris sokaklarında, fo...