
'Olagelmek', öğrenmeyle yakından ilgilidir. Bir şey 'olmak' için belli şeyleri öğrenmemiz gerekir. Her kimsek -ister bir öğrenci, bir öğretmen, bir doktor, bir dansçı, bir fotoğrafçı olalım- olduğumuz insanın beraberinde bizi biz yapan başka pek çok şey daha olageliriz. Olduğumuz kişi olmamızda bazı kişilerin de etkisi büyüktür; örneğin karşımıza çıkmış iyi öğretmenler, meslektaşlarımız hatta bizden bir şeyler öğrenmek isteyenlerden bizim öğrendiklerimizle bile büyürüz. Öğretmek insana çok şey öğretir. Öğretmek paylaşmaya ve 'olagelmeye' dairdir.
'Bir fotoğrafçı olagelmek' kolay değildir, bir hikayeyi fotoğraflarla anlatmayı öğrenmek çok çaba gerektirir. Fotoğrafı öğrenmenin herhalde en iyi yollarından biri, diğer insanların bunu nasıl yaptığına bakmayı hiç bırakmamaktan geçer. Belli bir süre eğitim aldıktan ve pratik yaptıktan sonra, insan kendini fotoğrafçı olduğuna inandırabilir, oysa başkalarının gözünde bir fotoğrafçı olmak o kadar da kolay değil. Adım ilk kez bir sergi afişinde bazı öğretmenlerim ya da kariyerlerinde "yükselen sanatçılar" olarak değerlendirilenlerle anıldığında hissettiğim heyecanı hâlâ hatırlıyorum, nihayet bir "fotoğrafçı olduğumun" ilanı gibi hissettirdiğini de. Bugün bu sergiye katkı sunanlar arasında da aynı heyecanı hissedenlerin olduğunu biliyor ve bunu çok değerli buluyorum. Bu anlamda bu serginin, kendilerinden bir şeyler öğrendiğim bir çok kişiyi; öğrencilerimi, öğretmenlerimi, sanatçı akranlarımı ve onların fotoğraflarla 'olagelmek' üzerine anlattığı nice öyküyü bir araya getirerek, 'paylaşmanın' ve 'olagelmenin' gölgesinde, 'öğrenecek' ve 'öğretecek' bir alan yaratmasını umuyorum.
İlgili serginin foto kitabıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder