Ana içeriğe atla

Foto Kitap: Arka Plan Foto-Röportajları

Yazmak zor zanaat. Hele yürek işçisine, gönül işçisine... 

Evet cesaret ister, yürek ister. Yürekten kasıt Adana ağzıyla külhanbeyi değil...
Fotoğraf ise bambaşka zaten. Adı ve açılımı ortada. Işıkla yazılan öykü. Ya yürekle birleştirilince... Zaten fotoğraf dediğimiz şey, az bir şey amatör ruhtan çıkıp, ince çizgiyle profesyonelliğe adım atmaya başladığınız anlarda ortaya çıkar ve fotoğraflar fotoğrafçının fotoğrafı oluverir artık. Evet, evet aslında o karelerde fotoğrafçıyı görürsünüz. Fotoğrafçı artık kendi yaşamında kırılma anları dahil olmak üzere, tavan yapacağı zamanın tanığı olarak anı ölümsüzleştirir ve aslında kelimenin tam anlamıyla kendinin fotoğrafını üretir.



Zanaat dedik, sanat ve zanaat. İşte ince bir çizgi daha. “Ne önemi var olur mu?” der, bir kısım. “Olmaz olur mu?” der, bir kısım da. Yahu ikisi de emek! Kolay yola ne ile anlattığımız değil, nasıl ulaştığımız önemli değil mi? Ona bakalım desek peki. Hani şair diyor ya: “Yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var”. Yaşadıklarımız öğretti zaten, yürek ve beden işçisinin sonu emek kelimesiyle birleşiyor. Tecrübe ediyorsunuz hayatı, yaşamayı o ince çizgiyi anlıyorsunuz. Belli bir zaman sonra duruluyorsunuz. Kendinize “niye?” demeden edemiyorsunuz. Neden bu yarış?

Fotoğraf için en kolay sanat dalı derler. Usta ise: “en iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı” der, ithafen: “Sanatçı olmanın en kolay yolu fotoğrafçı olmaktır. Sıkıysa müzisyen ol”  diye de ekler üstad Ara Güler. Devam eder: “Ben Singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim”, “Fotoğraf konusunda şanslıyım çünkü olay beni buluyor”. Sanat olmasına lüzum yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zaptediyorsun, bir makine ile tarihi durduruyorsun diyerek farklı bakış açısının, entellektüel bilgi birikimini gösterir.

Fotoğraf deyince bütün bu yazdıklarıma ekleyeceğim tek bir satır olur: Sanat, evet yürek işçisinin sanatı. Çünkü kendimi en iyi ifade ettiğim, anlattığım platform. Düşüncelerimi harmanlıyorum. Konu bu olunca, susmak ve sessizce sadece üretmek. Susup üretmeyi tavsiye etmek. Ayrıca tavsiye ettiklerine bakınca, aynaya kendine bakınca, “Sanat ya da zanaat ince çizgi ayarına lüzum var mı?” demeden geçemiyorum.

Kitabı satın almak için tıklayınız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İzzet Keribar’ın “Renklerin Yolculuğu” Sergisi İstanbul Modernde

 “Renklerin Yolculuğu”, İzzet Keribar’ın (d. 1936) bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor. Sergi, sanatçının alameti farikası haline gelen renk, ışık, doku ve grafik ögeler gibi biçimsel unsurları içeren fotoğraflarını öne çıkarırken, Keribar’ın yıllar içinde değişen tarzını da gözler önüne seriyor ve izleyicileri farklı zaman ve mekânlara renkli bir yolculuğa davet ediyor. Altı bölümden oluşan serginin ilk bölümü, sanatçının 1950’lerde İstanbul’un hızla değişmekte olan sokak hayatını ve Güney Kore’nin kent ve kırsalını belgelediği çalışmalarına yer veriyor. Serginin ikinci bölümü, Keribar’ın 1980’lerden itibaren İstanbul’un farklı semtlerindeki günlük hayatı kayıt altına aldığı yapıtlarını bir araya getiriyor. Serginin üçüncü ve dördüncü bölümleri, Keribar’ın çoğunlukla kullandığı doğal ışık ve renkler aracılığıyla “sıradan”ı “sıra dışı” hale getirdiği, Türkiye ve dünyanın farklı noktalarına yaptığı seyahatlerde ürettiği doğa ve ...

Barış Manço ile 7 den 77 ye Fotoğrafları Sergisi

Erkmen Sağlam, 140 farklı ülkeyi dolaşarak Ekvator’dan Kutuplara yaklaşık 800 bin kilometreden fazla yol kateden, Türkiye’yi karış karış gezerek ekranlara taşıyan “Barış Manço ile 7’den 77’ye Programı’nın” çok özel fotoğraflarını öyküleri ile izleyenlerle paylaştı… Her fotoğraf Erkmen Sağlam'ın kaleminden kısa hikayeleri ile tam bir belgesel niteliği taşımakta. Bu çok özel serginin açılışında; tam 13 yıl boyunca Barış Manço’nun efsane grubu Kurtalan Ekspresle birlikte olan ve ‘’Mançoloji’’ albümünün aranjörlük ve müzik direktörlüğünü yapan Eser Taşkıran’ın Barış Manço şarkılarından oluşan müzik dinletisinin yanı sıra Mine Mucur (Mine Abla) eşliğinde “Adam Olacak Çocuk‘’ yarışması da yıllar sonra tekrarlanacak. Ve serginin açılışı sunumunu da İzzet Öz yapacak. Erkmen Sağlam’ın Objektifinden ‘Barış Manço ile 7’den 77 ye Fotoğrafları Sergisi’ 22 Nisan-09 Mayıs tarihleri arasında, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde   Barış Manço sevenlerin ziyaretine ücretsiz olarak açık kalacak....

212 Photography Istanbul Sebastião Salgado’nun “Genesis” Sergisiyle Kapılarını Açıyor

 Bu yıl  yedincisi  düzenlenecek olan  212 Photography Istanbul (28 Eylül - 13 Ekim 2024) fotoğrafın yanı sıra farklı disiplinleri dahil ettiği kapsamlı programıyla İstanbul’un farklı rotalarında sanatseverleri ağırlamaya hazırlanıyor.  Yedinci edisyonunda 212 Photography Istanbul, çağımızın en önemli fotoğrafçılarından ve aktivistlerinden biri olan Sebastião Salgado’nun “Genesis” sergisiyle İstanbul’u büyülemeye hazırlanıyor. Sergi, 28 Eylül’den itibaren Aralık sonuna kadar T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi’nde 3 ay boyunca ziyarete açık olacak.   Festival, bu sene yine program içeriği ile takipçilerine çok özel bir keşif rotası sunacak. Sanatçıların modadan gastronomiye, mimariden yeni medyaya farklı yaratıcı disiplinlerden projeleri yer alacak. Sergilerin yanı sıra festival programında atölye, söyleşi, film gösterimleri, konserler, dans/performans gibi p...