
Ocak 2018 tarihleri arasında yer vermekten mutluluk duyar. Çoğunlukla Fransa ve
Türkiye’de çekilmiş, siyah-beyaz analog fotoğraflardan oluşan sergi, ismini kubbelerin
merkezinde bulunan küçük dairesel veya oval pencere ya da yuvarlak delik anlamına
gelen, eski Roma’ya özgü mimari bir terimden alır.
Oculus, karanlık olan bir iç mekana, yoğun bir ışık demetinin girmesine olanak sağlar ve
böylelikle gölge ve ışık dünyaları arasında bir eşik oluşturur. Sevinçli’nin imgelerinde
kendimizi ışığın, anlamın ve güzelliğin erişilmez biçimde, bir anlığına geçip giderek
hafızaya yerleştiği gölgeler dünyasında buluruz.
Sanatçının eserlerindeki imgeler, muğlaklık ve metafor bakımından zengin birer hayal
halidir; Bir çiçek silüeti, epik ve mimari bir hal alırken sanat yapma faaliyetinin sıradan bir
kaydı, koyu renk zemine çizilmiş beyaz bir daire, esrarlı bir anlama bürünür. Bir kadın,
kendi tenini çekiştirir, bir diğerinin ise gözleri ışıldar. Kollarını uzatmış, başı bizden
gizlenmiş hareket halinde bir adam; belki dans etmekte veya düşmektedir. Bir diğerinde ise
basamaklar aydınlığa ve hayale doğru tırmanır.
Sevinçli’nin fotoğrafları estetik ve şiirsel bir zekaya sahiptir. Bunlar gerçekten var olan
şeylere ve yerlere ait görüntülerdir. Ancak analog fotoğrafçılık sürecinin; fotoğraf karesinin
çerçevelenişi, negatifin manipülasyonu, baskının kalitesi gibi zarif tesadüfleri aracılığıyla
ifade bulan sanatçı gerçekliği hayalsi kılar.
SANATÇI KİTABI
Sevinçli’nin Galerist Yayınları’ndan çıkan ve sergiyle aynı ismi taşıyan beşinci sanatçı
kitabının lansmanı, sergi açılışına paralel olarak galeride gerçekleştirilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder