Pazar

Kuzguncuk Bir Mahalle Değişiyor

Son elli altmış yılda, Kuzguncuk'ta çok önemli değişiklikler yaşandı. Her geçen on yılda sanki tekrarlanan bir yenilenme dalgası mahallenin üzerinden geçiyor. Son üç dört yıldır ise, oldukça belirgin bir değişim, çok sayıda genç insanın Kuzguncuk'a yerleşmeleri ile meydana geldi. 

Kuşakların gidip gelmesi, bugünkü şehir içi göç, özellikle de kentsel dönüşümle bağlantılı olan hareketlerle başlamadı elbette; hele de Kuzguncuk için bu iddia oldukça geçerlidir. Bizans'ın mirasçıları olan Rumların oturduğu köy; Osmanlı'nın ilk yarı yüzyılında İstanbul'a yerleşip daha sonra Kuzguncuk'u mekân olarak seçen Musevi halkının mahallesi; daha Bizans döneminden başlayarak Kafkasya sınırından İstanbul'a gelen bazı Ermenilerin de yeni memleketidir burası. 


Ancak bu eski mahalle sakinlerinin canlı izlerine rastlamak artık zor. Cumhuriyet dönemi toplumu homojenleştirme çabaları sonunda ardı ardına Kuzguncuk’u hatta İstanbul’u terk eden gayrimüslim nüfuslar tam olarak yok olmadıysa da, artık birer avuç insan olarak hayatını sürdürüyor mahallemizde. Daha son bir yıl içerisinde iki ayrı cemaatin çok sevilen birer mensubu mahalle halkının büyük bir katılımıyla toprağa verildi, Yani Bey ve Viktorya Hanım.

Giden Musevi, Ermeni ve Rum ailelerinin yerini zamanla, 1950‘li yıllardan başlayan ve Türkiye’nin demografik yapısını büyük ölçüde değistiren köyden kente büyük göç hareketiyle gelen Anadolu insanı aldı. Kuzguncuk’a en çok Kastamonu ve Rize’den gelen oldu. 1960’lı yıllardan başlayarak, boşalan evler, sahipsiz kalan konutlar, terk edilen binaları teker teker satın alıp yerleştiler. Semtin çehresi bu çalışkan, girişken ve hareketli, özellikle eski evlerin önemli bir kısmını yenileyen ve yeni binalar inşa eden insanlarla derinden etkilendi, değişti. 

Daha sonra, yavaş da olsa Kuzguncuk bir tür moda akımına kapıldı ve şirin, yeşilliği bol bir yer olarak bilinir hale geldi. 1980‘lerden sonra Türkiye ve İstanbul hatta Avrupa’nın çeşitili yörelerinden gelen insanlarla köyün var olan nüfusu tekrardan melezleşmeye başladı. Bugün hayatta olan Kuzguncuklular’ın önemli bir kısmı doğma büyüme Kuzguncuklu değil. Çoğu gönüllü ve bilinçli bir şekilde yerleştiler.

Ancak gelenlerin çoğunun maddi durumu daha iyi olup, bu yeni sakinler artan kira ve taşınmaz fiyatlarını karşılamaya hazırdı. Bazıları satın aldıkları binları restore edip değer kazandırdı. Bunun bir sonucu olarak mütevazi ve çocuklu aileler semti terk etmeye başladılar ve Ümraniye gibi o zaman kiraları ve ev fiyatları daha uygun olan mahallelere taşındı. 

Yeni projemizde insanların semtimize gelişi, buradaki yaşam deneyimi, mahalleye ait olma hevesleri ya da mahalleden sıkılıp gitme hatta gitmek zorunda kalışlarını bu sergide bir araya getirmek istedik. On beş insanın portresini hazırladık. Katılanlar, çeşitli yaş grubu ve meslekten, mahallede ikâmet eden kadın ve erkek, eski ve yeni Kuzguncuklular. Semtte devam eden değişimi nasıl yaşadıklarını, onaylayıp onaylamadıklarını, mahallenin bugünkü halini o değişimin etkisi altında nasıl evrileceğini sorduk.

Bu şekilde elde ettiğimiz onbeş öyküyü, yedi-sekizer dakikalık kayıt olarak mp3-playerlere yükledik ve sergide seyircilere kulaklık ile dinletiyoruz. 

Sergi 2 – 18 Ekim arasında açık kalacak. 
Kuzguncuk 22 Eylül 2015

Konsept ve öyküler : Hanna Rutishauser
Fotoğraflar : Engin Güneysu
Yer : KUSAT Kuzguncuk Sanat Tiyatrosu
İcadiye Cad.85 Pazartesi günleri hariç hergün saat 14:00-20:00 arası.

Hiç yorum yok:

Yılın Basın Fotoğrafları" Yarışmasında Ödüller Sahiplerini Buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır aralıksız olarak düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasının 2024 sonuçl...