Stanko Abadzic Seçkisi İstanbul Fotoğraf Galerisinde
Fotoğraf sanatının Balkanlar’da ki en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen ve eserleri Avrupa ve Amerika’da birçok galeri tarafından koleksiyonlara kazandırılan Hırvat fotoğrafçı Stanko Abadzic farklı dönemlerde üretilmiş seri çalışmalarından bir seçki.
Stanko Abadzic ile eski güzel günlere özlem
1991 yılında Yugoslavya’da iç savaş başlayınca ülkesini terk etmek zorunda kalan Stanko Abadzic Almanya’da yaşamaya başlar. Bu dönemde göçmenlik bürosunun sıkı denetimi ve birçok farklı işte çalışarak yaşam mücadelesi verir. Bu süreç 95 yılının güneşli bir gününde Prag’a taşınmasıyla başka bir boyut kazanır. Şehrin enerjisi ile fotoğraf çalışmalarına ağırlık verir.
Işığı ve nostaljik kompozisyonları ile dar sokaklarda kafeler, eski evler, yaşlı insanlar, oyun oynayan çocuklar ile kent ve taşra yaşamındaki değişmeyen değerleri ve çocukluğun kaygısız günlerini arayan Abadzic günümüzde klasik siyah beyaz fotoğrafın en önemli temsilcilerinden biridir.
Stanko Abadzic’in fotoğraflarındaki şiirsel anlatım, kişiliğinin yansımasıdır.
Sadece kameranız ve siz varsınız. Fotoğrafınızdaki kısıtlamalar size bağlıdır; çünkü ne gördüğümüz kim olduğumuzdur.” – Ernst Haas
Yaşamın son derece hızlandığı teknoloji ve iletişim çağında, insan kalabalığından uzak dingin diyarlara götürür kişiyi. Mükemmel ışık kullanımı ve kompozisyonlarındaki zarif imgeler sayesinde içsel bir yolculuğa çıkarsınız. Adriatik sahillerinde esen rüzgarı hisseder, sıradan insanların yaşamlarına dokunursunuz. Eski bir sokakta gölgeler arasında top oynayan, güneşli bir günde oyuncak geminin önünde çayırda kaygısızca çimlere uzanmış çocuklar, elinde kocaman bir saat ile dükkanına giren saat tamircisi, bomboş eski bir avlunun ortasında öpüşen bir çift ve etraflarını çevreleyen masalar, globalleşen dünyamızda adeta bir sığınak gibidir hem izleyici hemde Stanko Abadzic için.
Sanatçı, fotoğraf sanatının birbirimizle konuşmak ve daha iyi bir dünya yaratmak için ilham olmasını arzuluyor.
Timurtaş Onan
Stanko Abadzic ile eski güzel günlere özlem
1991 yılında Yugoslavya’da iç savaş başlayınca ülkesini terk etmek zorunda kalan Stanko Abadzic Almanya’da yaşamaya başlar. Bu dönemde göçmenlik bürosunun sıkı denetimi ve birçok farklı işte çalışarak yaşam mücadelesi verir. Bu süreç 95 yılının güneşli bir gününde Prag’a taşınmasıyla başka bir boyut kazanır. Şehrin enerjisi ile fotoğraf çalışmalarına ağırlık verir.
Işığı ve nostaljik kompozisyonları ile dar sokaklarda kafeler, eski evler, yaşlı insanlar, oyun oynayan çocuklar ile kent ve taşra yaşamındaki değişmeyen değerleri ve çocukluğun kaygısız günlerini arayan Abadzic günümüzde klasik siyah beyaz fotoğrafın en önemli temsilcilerinden biridir.
Stanko Abadzic’in fotoğraflarındaki şiirsel anlatım, kişiliğinin yansımasıdır.
Sadece kameranız ve siz varsınız. Fotoğrafınızdaki kısıtlamalar size bağlıdır; çünkü ne gördüğümüz kim olduğumuzdur.” – Ernst Haas
Yaşamın son derece hızlandığı teknoloji ve iletişim çağında, insan kalabalığından uzak dingin diyarlara götürür kişiyi. Mükemmel ışık kullanımı ve kompozisyonlarındaki zarif imgeler sayesinde içsel bir yolculuğa çıkarsınız. Adriatik sahillerinde esen rüzgarı hisseder, sıradan insanların yaşamlarına dokunursunuz. Eski bir sokakta gölgeler arasında top oynayan, güneşli bir günde oyuncak geminin önünde çayırda kaygısızca çimlere uzanmış çocuklar, elinde kocaman bir saat ile dükkanına giren saat tamircisi, bomboş eski bir avlunun ortasında öpüşen bir çift ve etraflarını çevreleyen masalar, globalleşen dünyamızda adeta bir sığınak gibidir hem izleyici hemde Stanko Abadzic için.
Sanatçı, fotoğraf sanatının birbirimizle konuşmak ve daha iyi bir dünya yaratmak için ilham olmasını arzuluyor.
Timurtaş Onan
Yorumlar