
Yol boyu katar katar keder taşınıyor.
Belki umut, belki kim bilir.Ama en çok yol boyunca ölüm, ağıt ve “çözülmüş diz bağları” taşınan.Madenden Soma’ya…Soma’dan madene…**Işığın; otların, çiçeklerin, toz bulutunun ve ölümün üzerine düştüğü saatler.Bir de oraya buraya serpiştirilmiş levhaların.“Önce iş güvenliği sonra iş”“İş kazasını önlemek senin elinde”“Gözleriniz sizindir koruyunuz”…Kara delik hala kara, kapkara; yüzünü kapatıyor dumanıyla, utancından!Kahrından ve öfkesinden ölenler, arkadaşlarının ölümlerini taşıyorlar omuzlarında.Birer birer…Her birinin üstünde battaniye, yüzler açık; eşi, çocuğu, babası tanısın, bilsin diye.Bakışlar daha da yorgun her birinin ardından.Sözcükler daha da kırık.Ve yeni bir feryat aniden..***Bir kadın.Tekrar göz göze geldiği vesikalık fotoğrafla konuşuyor.“Gittin mi, söylesene gittin mi?”“Söyle…”“Söyle… Yüreğim kime tutunsun.”
Yusuf Aslan
http://taurusankara.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder