Salı

Yılmaz Kaini'ye Saygı Büyükada Fotoğrafları Sergisi Fotoğrafevi'nde

İlk kez 2008 yılında MSGSÜ Fotoğraf Bölümü'nün kuruluşunun 30. yıl kutlamaları sırasında dile getirilen ve bir jenerasyon mezun'a büyük emek veren Yılmaz Kaini hocamız için aradan geçen bunca zamandan sonra "Yılmaz Kaini'ye Saygı - Büyükada Fotoğrafları" sergisini açmak üniversitemiz, bölümümüz, hepimiz adına mutluluk vericidir. (8-28 Kasım 2013)
7 Mayıs 2009 tarihinde, üniversitemizin oditoryumunda, Yılmaz Kaini'yi tanıyan meslektaşları; değerli hocamız Nadir Ede ve Mehmet Akgül, öğrecileri Merih Akoğul, İbrahim Günel, asistanları ve öğrencileri Sinan Koçarslan ve Rıza Aydan Turak'ın katılımlarıyla bir panel gerçekleştirilmiştir. Engelliler haftasına denk gelen bu etkinlikte Yılmaz Kaini anısına, Dr. Ömer Yağlıdere - Fatma Filiz tarafından fotoğraflanan “Dalmak Özgürlüktür” ve Merih Akoğul tarafından fotoğraflanan "Ba-şar-mak" adlı belgesellerin gösterimi gerçekleştirilmiştir.
O günden bugüne çeşitli toplantılar ve çabalarla Yılmaz Kaini'ye ait izler takip edilmiş, Merih Akoğul ve İstanbul Modern fotoğraf departmanı küratörü Sena Çakırkaya'nın girişimleriyle İstanbul Modern arşivi taranmış, sonunda ana kaynak olarak MSGSÜ bölüm arşivimizden derlenen orjinal agrandizör baskılar Halim Kulaksız ve Coşar Kulaksız'ın  -DİFO'nun desteğiyle- yüksek çözünürlüklü dosyalar olarak dijital arşive aktarılmıştır. Bir sonraki aşamada rahmetli hocamızın fotoğraflarına oldukça kısa sürede yoğun bir biçimde rötuş yapılmış, Rıza Aydan Turak ve MSGSÜ Fotoğraf Bölümü ekibi: Doçent Çetin Ergand (MSGSÜ Fotoğraf Bölüm Başkan Yardımcısı),  Araş. Gör. Bora Şençalar, Araştırma Görevlisi Murat Han Er, Araştırma Görevlisi Mert Çağıl Türkay ve Araştırma Görevlisi Elçin Acun'un değerli emekleriyle imajların dijital restorasyonları tamamlanmıştır. EPSON Türkiye direktörü Sevil Kanat'ın desteğiyle, Fine Art Sanatsal Baskı Hizmetlerinden Selçuk Akbulut ve ekibinin sabırlı ve titiz çalışmalarıyla sonunda bu sergi seçkisi izleyiciyle buluşmuştur.
Fotoğraf sanatını kudretli kılan şey “an'ı dondurmak”sa eğer, zamanın buzluğunda saklanan 25 - 30 yıl önceye ait yaşamlardan kesitler sunan bu seçki, bir kere daha yitirmekte olduklarımızı sürprizlerle bizlere hatırlatır. Özellikle Büyükada sakinlerine anlamlı gelecek olan bu değerli serginin bir diğer amacı da 1987 yılında aramızdan ayrılan öğretim görevlimiz ve fotoğraf sanatçısı Yılmaz Kaini öğretmenimizle ilgili fotoğrafların, anektodların, bilgilerin hatırlanması ve bir nebze de olsa yeni kuşaklara aktarılmasıdır.
Bu serginin oluşmasında, organizasyonunda, moral ve motivasyonunda başta Adalar Kültür Derneği Başkanı Sayın Özer Kangür olmak üzere Nadir Ede'ye, Rıza Aydan Turak'a, Sinan Koçarslan'a, Merih Akoğul'a, MSGSÜ Fotoğraf Bölümü'ne ve Hotel Splendid Palace'a bir kez daha teşekkür ederim. 
Doçent Ozan Bilgiseren / Sergi Küratörü


www.fotografevi.com 


Yılmaz Kaini (1932-1987)1932 yılında İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini yine aynı kentte tamamladı. Fotoğrafa olan ilgisi Zoğrafyan Lisesi'ne giderken başladı. İlk ödülünü de yine lisede öğrenciyken kazandı. İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü'nü bitirdi. 1953'lerde başlayan bu ilgi üniversitede fizik-matematik eğitimi görürken de sürdü. Fen Fakültesi'nde araştırmacı olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi'nde ilk önce Atom ve Çekirdek Fiziği, daha sonra jeofizik kürsülerinde bir yandan pozitif bilimler alanında uzmanlaşırken bir yandan da yaşamı en yakından izleyen bir disiplini, görüntü sanatını geliştirmiş. Bunun yanı sıra Fen Fakültesinde radyo program şefliği ve istasyon menajerliği görevlerinde bulundu. 1971-1976 yılları arasında İFSAK Yönetim Kurulu'nda görev aldı. 1980 yılında üniversitedeki görevinden istifa ederek bir yıl kadar süre ile bir reklâm firmasında fotoğraf danışmanı olarak çalıştı. 1981 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Ana Sanat Dalı'na öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ansel Adams'ın geliştirdiği siyah-beyaz fotoğrafta uygulanan 'zone system' tekniğinin Türkiye'de ilk uygulayıcılarından biridir.


"Fotoğraf ile foto-grafik'i kesinlikle birbirinden ayırıp, aynı teknik yöntemleri kullanan farklı, çok farklı anlatım yolları olarak kabul ediyorum. Fotoğraf bana göre İnsan'ı yansıtmalı. Fotoğrafa insanın kendi çevresindeki ve konunun zaten içerdiği grafik öğelerden başka hiçbir şey eklenmemeli. Yoksa fotoğrafın özüyle çelişik, biçimci bir anlayış çıkar ortaya. Doğru anda tetiğe basınca, çerçeveleme doğru olarak yapılınca, ortaya çıkan fotoğraf, tüm grafik süslerden daha çarpıcı sonuçlar verir. Fotoğraf gerçeği belgeler. Ben fotoğrafta sanat yapmıyorum, çevremi belgeliyorum."

Hiç yorum yok:

Yılın Basın Fotoğrafları" Yarışmasında Ödüller Sahiplerini Buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından 40 yıldır aralıksız olarak düzenlenen “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışmasının 2024 sonuçl...