Michelia Kramer'in hazırladığı fotoğraf sergisi varsayımlarla yüzleşirken, hem öznelerinin hem izleyicinin, ötekiler hakkındaki bilinçli ve bilinçaltı kabullerine meydan okurken, kendi benliklerini nasıl sunmayı seçtiklerini sorgulatmayı amaçlıyor. (6- 31 Temmuz 2013)
Bireyleri gerçekdışı seviyede derinliksiz algılama eğilimimiz, dile getirilmediği kadar tehlikelidir de. "Varsayımlarla Yüzleşmek", hem öznelerinin hem de izleyicinin, ötekiler hakkındaki bilinçli ve bilinçaltı kabullerine meydan okurken, kendi benliklerini nasıl sunmayı seçtiklerini sorgulatmayı amaçlamaktadır. Sergi, katılımcıların portreler ile özel eşyaları eşleştirmeye çalıştığı ve bu yolla sahip oldukları gizli önyargıları ortya çıkaracak bir etkileşimli egzersiz olarak kurgulanmıştır. Amaç, katılımcıların içselleştirdikleri önyargıları ortaya çıkartarak onları utandırmak ya da cezalandırmak değil, hem kendimiz, hem de parçası olduğumuz topluluklarla aramızda, kültürel olarak kanıksanmış ayrımcılığa, tahammülsüzlüğe, haksızlığa ve birey olmaya dair bir diyalog başlatmaktır.
İdeal olarak bu sergi, kalıpların ötesine geçen ve tahammülsüzlüğü yenen çalışma ve tartışmalara zemin oluşturmakla kalmayıp, bu süreç içerisinde benlik algısıyla ilgili soruları da ortaya çıkaracaktır: Niçin basit şeylere belli anlamlar atıyoruz? Yalnızca görünür, sınırlı objeler aracılığıyla algılanırsak kim oluruz? Belli bir şekilde algılanma arzum, benliğimin oluşmasını ne seviyede etkiliyor? Bu benim ve içselleştirdiğim ayrımcılık hakkında ne söylüyor?
Yorumlar