
Kentin ve semtin yaşadığı “imha/iptal” sürecini kare kare kaydetti. Sokak sokak, adım adım.
Azerisi’nden Pakistanlısı’na Afrikalısı’na, Bingöl depreminden İstanbul’a savrulanlardan Midye dolmacılara... Kahvehanelerden birahanelere, barlardan pavyonlara “kentsel dönüşüm” adı altında bir anda “buharlaşıveren” Tarlabaşı’nın suretini çıkardı köşe bucak.
Öz, gece-gündüz, yaz-kış tam birbuçuk yıl boyunca izlediği, yazgılarına tanıklık ettiği, yaşamlarına eşlik ettiği Tarlabaşı ve sakinlerinden tam 30.000 kareyi objektifiyle kaydetti. Bunlardan küçük bir seçkiyi sosyal medyada yayınlamasıyla, Tarlabaşı gerçeği kitleselleşti.
Allan B. Jacobs’un deyişiyle “En güzel sokaklar hatırlanabilen sokaklardır. İnsanda güçlü, kalıcı ve olumlu izler bırakırlar. Bir şehri düşünürken, bu yaşadığımız şehir de olabilir, aklımıza hemen belirli bir sokak gelir, orada olmayı arzularız; işte böyle bir sokak unutulmazdır (...) Böyle sokaklar fayda sağladıkları kadar neşe de saçarlar. Eğlencelidir, herkese de açıktırlar. Tanınmanızı sağladıkları kadar anonimliğe de izin verirler. Geniş sokaklar bir toplum ile tarihinin sembolleridir; toplumsal hafızayı temsil ederler.”
Kentsel, tarihsel, toplumsal sembollerimiz/hafızamız imha edilirken yeniden bakıyoruz kayıplarımıza, ayıplarımıza! (17-25 Kasım 2012)
TÜYAP KİTAP FUARI:7-B SALON , 708 ATERNATİF PLATFORM
Yorumlar