Fotoğraf sanatının öngörülemeyen cazibedarlığı!! Hayat, yüzler, durumlar, anlar, olaylar, günlük gerçekler, manzaralar… Fakat, bazen de, iyice özenilmiş ya da sadece dağınık, içe dönük, söylenmemiş, derinlemesine tasarlanmış, gerçeklikte “yansıma” arayan obsesif düşünceler vardır. Bunlar sahiden içe dönük, yılgın, dalgın fotoğrafçıya mı özgü olmalıdır?Çevremizdeki gerçeklik bize sıradan ve doğrudan konular sunar, fakat çoğu konunun /objenin içinde keşfedilip imajla geri yansıtılmayı bekleyen anlık görüntüler saklıdır. Koyu mavi ya da –neden olmasın-bulutlu bir gökyüzüne yansıtılmış yalnızca renkleri, şekilleri, yüzeyleri, tanımlanmamış şeyleri ifade eden konular/objeler. Etrafımızda öylece duran özneler/nesneler, bizi çevreleyen… onları görmezden geliriz! Ama onlar bizi bekler, bizi sınar… sabırlıdırlar.
Kendilerinin keşfedilip ölümsüzleştirilmesini isterler. Bazen dümdüz izleriz onları (daha nadir olarak..), fakat çoğu kez daha alt bir açıdan, altından yada üzerinden, yukarısından süzülerek.
Basitçe yorumlanması onlara orijinallik kazandırmaz, aksine onları gündelik sıradanlığa terkeder!! Fakat ,, fotoğrafik’’ araştırma onları usulca ve belirsizce, yeni ve muğlak bir projeye dönüştürür:
,, Renkler & Melekler’’. İşte proje bu şekilde başlar.
Teodor Radu Pantea
Renkler & Melekler
21 Mart 2015, Cumartesi, 17:00
İFSAK Galeri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder