
"Bereketli Topraklar Üzerinde"dir söz konusu kitap…
Tarih tanıktır ki acısı ve kederi de bereketlidir Anadolu coğrafyasının.
Bir lokma ekmek.
Kötü iş şartları.
Ve zehir gibi bir hayat...
Bir başka özetidir belki de bu tarihin, bu coğrafyanın.
Tarih tanıktır ki acısı ve kederi de bereketlidir Anadolu coğrafyasının.
Bir lokma ekmek.
Kötü iş şartları.
Ve zehir gibi bir hayat...
Bir başka özetidir belki de bu tarihin, bu coğrafyanın.
***
Yeni bir acılar yurduna, Soma’ya doğru yol alıyorum.
Ölü sayısı 200’e çıktı diye bir not düşüyor telefonuma.
Van’ın, Erciş’in bitmemiş ve bitmeyecek olan çığlıklarına Soma’nınkiler karışıyor..
İç çekmenin, of çekmenin bir yararı yok; olmuyor, olamıyor.
Çığlıklarımı ve geceyi siren sesleri bölüyor artık.
Yol boyu katar katar ambulans…
Yol boyu katar katar keder taşınıyor.
Belki umut, belki kim bilir.
Ama en çok yol boyunca ölüm, ağıt ve “çözülmüş diz bağları” taşınan.
Ölü sayısı 200’e çıktı diye bir not düşüyor telefonuma.
Van’ın, Erciş’in bitmemiş ve bitmeyecek olan çığlıklarına Soma’nınkiler karışıyor..
İç çekmenin, of çekmenin bir yararı yok; olmuyor, olamıyor.
Çığlıklarımı ve geceyi siren sesleri bölüyor artık.
Yol boyu katar katar ambulans…
Yol boyu katar katar keder taşınıyor.
Belki umut, belki kim bilir.
Ama en çok yol boyunca ölüm, ağıt ve “çözülmüş diz bağları” taşınan.
Madenden Soma’ya…
Soma’dan madene…
Soma’dan madene…
**
Işığın; otların, çiçeklerin, toz bulutunun ve ölümün üzerine düştüğü saatler.
Bir de oraya buraya serpiştirilmiş levhaların.
Bir de oraya buraya serpiştirilmiş levhaların.
“Önce iş güvenliği sonra iş”
“İş kazasını önlemek senin elinde”
“Gözleriniz sizindir koruyunuz”
“İş kazasını önlemek senin elinde”
“Gözleriniz sizindir koruyunuz”
…
Kara delik hala kara, kapkara; yüzünü kapatıyor dumanıyla, utancından!
Kahrından ve öfkesinden ölenler, arkadaşlarının ölümlerini taşıyorlar omuzlarında.
Kahrından ve öfkesinden ölenler, arkadaşlarının ölümlerini taşıyorlar omuzlarında.
Birer birer…
Her birinin üstünde battaniye, yüzler açık; eşi, çocuğu, babası tanısın, bilsin diye.
Her birinin üstünde battaniye, yüzler açık; eşi, çocuğu, babası tanısın, bilsin diye.
Bakışlar daha da yorgun her birinin ardından.
Sözcükler daha da kırık.
Ve yeni bir feryat aniden..
Sözcükler daha da kırık.
Ve yeni bir feryat aniden..
***
Bir kadın.
Tekrar göz göze geldiği vesikalık fotoğrafla konuşuyor.
“Gittin mi, söylesene gittin mi?”
“Söyle…”
“Söyle… Yüreğim kime tutunsun.”
Yusuf Aslan
Bir kadın.
Tekrar göz göze geldiği vesikalık fotoğrafla konuşuyor.
“Gittin mi, söylesene gittin mi?”
“Söyle…”
“Söyle… Yüreğim kime tutunsun.”
Yusuf Aslan
Kaynak: www.olbafotograf.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder