
Hepsinin de yolu bir dönem Geniş Açı Proje Ofisi'nin atölyeleriyle kesişmiş olan bu üç
ismin ortak özelliği, kendi deneyimlerinden yola çıkarak insana, doğaya ve geçmişe
dair paralel gerçeklikler yaratmaları. Ayrıştıkları nokta ise bunu farklı fotografik
yaklaşımlar ve estetiklerle sunmaları. Üç ismin çalışmaları da hemen hemen aynı
dönemlere tarihlendiğinden, seriler içerikleriyle olduğu kadar aralarında da paralel
gerçeklikler yaratmış oluyorlar.
Temel motivasyonu insanın kendisine yabancı hissetme duygusunu fotoğraf ile
araştırmak olan Tuğçe Ayerdoğan (1980), 'Ayışığı' başlıklı serisinde, gerçekliği kendi
hayatının karanlıklarına doğru çıktığı yolculuklarla hikâyeleştiriyor. Korkularının ve
huzursuzluklarının açtığı yollarda gezinerek hem kendinin hem de başkalarının
düğümlerini çözmeye çabalayan Ayerdoğan, bu amaçla kendi hayatına ve kendisinin
etrafında şekillenen hayatlara odaklanıyor. Ve sonuçta ortalığa tanıdık ama yabancı,
kişiye özel ama genel, saklı ama açığa çıkmış bir hikâyenin parçaları dökülüyor.
Bir kaynaktan yola çıkıp başka kollarla birleşerek hiç bilmediği denizlere ulaşmaya
çalışan nehirlerden ilham alan hatta onlara öykünen Oğuz Karakütük (1983), 'Delta'
başlıklı serisinde, yabancısı olduğu yerlere tek başına yaptığı uzun yolculuklarda
karşısına çıkan doğa görüntüleriyle yepyeni bir gerçeklik kurgusu yaratıyor. Birbirine
zıt coğrafyalarda çektiği fotoğraflarla bir görüntü deltası oluşturmaya çalışan
Karakütük'ün fotoğrafları, nehirlerle birlikte denize sürülen taşlar misali bir araya
geldiklerinde sadece kendi gösterdikleriyle sınırlı kalmayıp bu birliktelikle anlam
kazanan başka temsiliyetler yaratmaya başlıyorlar.
Üzerinde güçlü etkiler bırakan deneyimleri bir zaman sonra anımsadığı şekilde
hikâyeleştiren İrem Sözen (1984), 'Recall' başlıklı serisinde, bağlanma ve ayrılık
deneyimini farklı zamanlardan fotoğrafları bir araya getirip paralel bir gerçeklik
olarak tekrar kurguluyor. Her hatırlama çabasıyla birlikte hafızanın bile isteye eksik
bıraktıkları, ekledikleri veya çarpıttıklarıyla yeniden kurgulanan geçmiş, gerçeklikle
bağını koparmış gibi dursa da anlamsızlaşmıyor tam aksine yepyeni bir anlam
kazanıyor. Böylelikle acı verebilecek bir deneyim onarılıp iyileştirici bir etki yaratıyor.
Tuğçe Ayerdoğan, Oğuz Karakütük ve İrem Sözen'in çalışmalarını izleyicilerle ilk kez
buluşturacak olan 'Edisyonlar IV', 15 Mayıs-21 Haziran 2014 tarihleri arasında Elipsis
Galeri'de görülebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder